Amerikalılar ilk günden itibaren “Trump benim başkanım değil!” diyerek sokaklara dökülmüştü. Günlerce süren gösteriler dursa da Trump ile ilgili tepkiler artarak devam ediyor.
Suçlamalar ağır, belli ki küreselciler Trump'ı göndermeyi kararlı. Bunun için toplumsal, adli, siyasi ve istihbari saldırılarla Trump nefessiz bırakılıyor.
Rusya ile “kirli işbirliği”nden tutun, seçimlere hile karıştırıldığı iddialarına varana dek ağır ithamlara maruz kalıyor başkan.
En son geçtiğimiz gün “yabancı hükümetlerden para aldığı, bireysel ve toplumsal çıkarları birbirinden ayıramadığı” gerekçesiyle Washington Eyalet Başsavcısı Racine ve Maryland Eyaleti Başsavcısı Frosh ABD Başkanı Donald Trump'a dava açtılar. Davada Trump'ın “yolsuzluk karşıtı hükümleri ihlal ettiği” de iddia ediliyor.
Ağır ithamlar. Adalet Bakanlığı bu iddialar için “hafif” dese de Trump son derece sıkışık durumda. Davanın asıl dayanağı ise “Trump'ın, göreve geldikten sonra hala şirketlerinin başında durması” olarak ifade ediliyor ki doğrudur.
Anlaşılan ABD'deki denge ve denetleme mekanizması Trump'ı frenlemekten ziyade bitirmek istiyor. Daha geçen gün eski istihbarat direktörünün Trump hakkında söylenmeyecek laflar etmesi olayın seyri hakkında ipuçları veriyor.