Önce şunu söyleyeyim, Fenerbahçe'de bu iş böyle gitmez. Takım,
ikinci yarı ama isteyerek ama fizik yetersizliğinden dolayı oyundan
düşüyor. Ve ondan sonra da ölüp ölüp dirilip maçı kurtarmaya
çalışıyor. Fenerbahçe sahada ilk 30 dakika dışında
yok. Üstelik Bursaspor da asla eski Bursaspor değil.
Maça bakıyoruz, Fenerbahçe oyuna çok iyi başladı. Rakip kafayı
kaldıramadı ve bu dakikalarda da gol geldi. Markovic, yetenekli ve
rüzgar gibi bir futbolcu. Tam hazır olduğunda da takıma önemli
faydası olur. İlk golde de topu çok iyi getirdi ve Nani'ye
bıraktı. Nani de yılların yeteneği ve birikimiyle vuracağı en
güzel yere yani uzak köşeye vurup golü atan isim oldu.
Hemen ardından Meireles ve Ozan ile de Fenerbahçe önemli
pozisyonlar bulmuş olsa da ikinci gol gelmedi ve 30. dakikadan
sonra sahada Fenerbahçe diye bir takım var olmadı.
Özellikle ikinci yarı Fenerbahçe'nin durmasından yararlanan Bursa,
daha çok çıkmaya başladı. Bursaspor takımı iyi oyunculardan
kurulu ama uyum hiç yok. Topu alan ne yapacağını bilmiyor.
Bunlara rağmen soldan harika bir orta geldi ve Necid'in düzgün
vuruşu Bursa'ya beraberliği getirdi.
İşte bu dakikadan sonra Fenerbahçe maçı kurtardıysa önce Hasan
Ali'ye sonra Van Persie'ye şükretsin. Çok sıkıntılı
dakikalardı, süre çok az kalmıştı, soldan Hasan Ali geldi, topu
çektiğinde Sercan oyun dışına uçmuştu bile ve topu Van Persie'ye
bıraktı. Onun da düzgün vuruşu galibiyeti getirdi. Belki de bu
galibiyet Fenerbahçe'de çok şeyin üstünü örtmüş durumda.