Maç başlamadan önce boş tribünlerde devasa bir pankart vardı,
"Beşiktaş'ı üzmeyin" diye... Ve dün akşam maalesef hakem Cüneyt
Çakır, Beşiktaş'ı yine hiç ama hiç üzmedi.
Bu lafı niye söylüyorum?
İkinci yarı Antalyaspor maçın tüm kontrolünü eline almıştı,
Beşiktaş topu tutamıyordu, ilk devrede bulduğu golün üstünlüğünü
koruma gayretindeydi ki Cenk ve Antalyasporlu Celustka ceza alanı
içinde ikili mücadeleye girdiler. Cenk yere düştü. Herkes
şaşkınlıkla bakarken, Cüneyt Çakır ki o dünyanın sayılı
hakemlerinden biri, anlamsız bir penaltıyı çalıverdi. Bu penaltıyla
gelen gol, adeta maçı bitiren gol oldu. 1-0 ile 2-0 arasında dağlar
kadar fark var.
İlk yarıda Beşiktaş, son dakikada Pepe ile öne geçti. Aslında
Pepe'nin, golden önce de iyi bir kafa vuruşu direkten dönmüştü.
Görünen o ki Pepe bu sene, bu şekilde duran toplardan en az 5-6
kafa golü atabilir. Atiba hazır değil, buna karşılık Tosic diri ve
fedakar oynadı. Beşiktaş, takım olarak tam hazır olmasa da hücum
elemanlarına, kanatlarına baktığımızda ligimizin en iyisi.
Düşünebiliyor musunuz, geçen yıl Quaresma mı, Lens mi anketleri
açılıyordu, bu yıl ikisi de Beşiktaş'ta.
Şayet Negredo, Aboubakar'ın yüzde 70'i kadar performans göstersin,
Beşiktaş banko şampiyonluk favorisidir. Tuhaf olan şu, Pepe bir
dünya yıldızı, gol de attı, daha da atacak ama son dakikada yaptığı
hata ne Pepe'ye ne de herhangi bir stopere yakışmaz. Eğer Eto'o
golü yapamadıysa Beşiktaş Fabri'ye dua etsin.
Sonuç olarak ligde birçok takım daha hazır değil. Ama önemli olan
sezon başında bu tür maçları kazanabilmiş olmak. Üstelik
Antalyaspor gibi bu sene ligde çok önemli şeyler yapacağına
inanmadığımız bir takımı yenmek, sezon başında yenmek ve seyircisiz
yenmek lig maratonu için çok önemli.