Cüneyt Çakır'ı insan olarak çok severim... Hakem olarak da zaten
onu seven sevmiş... Dünya ve Avrupa'nın en iyi 3-5 hakeminden biri.
Ama dün gece yaptıklarını, Türkiye'nin birçoğuna yedirebilir ve
hata olarak kabul ettirebilir ama benim için asla hata değil,
birbirini takip eden domino etkisi yaratan eyyamlar
silsilesidir.
Daha maçın başında Janssen, Serdar Aziz'den topu net alıyor, faul
filan yok. Golü de atıyor ama Cüneyt'e göre faul. İşte her şey
burada başlıyor. Ardından yine ilk yarının ortalarında Denayer'in,
Janssen'e bir hareketi var. Çok sert, kasıtlı ve yaralayıcı...
Cüneyt bunu da sarı kartla geçiştiriyor. O da biliyor bunun kırmızı
olduğunu ama 'takımlardan birini eksik bırakmayalım' diyor.
Denayer'i atamadı ya yine ilk yarının sonlarında önce Neustadter
sonra da Ozan'ın net sarı kartlık hareketlerini cezalandıramıyor.
Sarı kartlar o kadar net ki Denayer'i atsa bunlara da rahatlıkla
sarı kartını çıkartacak. İlk yarıda Galatasaray defansının
kafasından gelen top Serdar Aziz'in kapalı koluna çarpıyor bu
pozisyon penaltı değil karar doğru. İkinci yarının en kritik anı;
Hasan Ali'nin pozisyonu. Hasan Ali topa atlıyor ama top açıktaki
sol koluna çarpıyor. Daha doğrusu sol koluyla topun geçmesi
engelleniyor. Karar penaltı olmalıydı. Ama Cüneyt kurnazlık yapıp,
vücudunu sağa sola eğerek görmedim imajı yaratıyor ve yardımcı
hakeminden yardım istiyor. Böylelikle de yardımcı hakem, otomatik
olarak Galatasaray seyircisinin önüne atılıyor ve tribünden atılan
bir cisimle yaralanıyor. O da biliyor penaltı olduğunu ama
veremiyor. Akabinde de Belhanda'yı oyundan atıyor. Kameni- Belhanda
ilişkisinde penaltı yok. Temas var ama penaltı değil. Burada da
Belhanda'yı ikinci sarıdan atmasının yegane nedeni Fener'in gazını
almak. Çünkü Denayer ilk devrede oyundan atılmamıştı. Bunlar bir
kenara; yardımcı yaralanmış, oyuncu değişiklikleri var, 3 dakika
gibi klasik bir uzatmayla maçı sonlandırıyor. Öyle bir maç yönetti
ki şu anda takımlar kısmi olarak 'hakem' dese de fazla
yüklenemiyorlar. Hakem tekniği açısından kötü bir gece ama takımlar
hakemden çok mutsuz değiller. İşte dünya üzerindeki yeni sanat
biçimi. Buna deneyimli, background'u çok güçlü bir hakemin "eşeği
öpüp, belini incitmeme manasına gelen eyyamların kralı" denir.