Dün gece maçı izlerken Galatasaray'da eski teknik direktör Igor Tudor'un ruhuna ait esintiler hissettim... Adeta Fatih Terim'in içine yarım porsiyon Tudor kaçmıştı. O nasıl bir orta saha? Donk ve Tolga, yaratıcı özelliği çok az olan, mücadele ve kesici özellikleriyle ön plana çıkan, hücum aksiyonlarında fazla etkili olmayan iki adam. Nagamoto adlı bir Japon alınmış, iki idmanla sol tarafa konulmuş. Tanımasak, adını sanını duymasak PAF takımdan alınmış, genç, çelimsiz bir oyuncu diyeceğiz. İlk yarıda Muslera'nın laubaliliğinden gelen korner ve ardından da kornerden yenen kafa golü... İşte bu golleri Tudor zamanında da G.Saray çok yiyordu. Duran top ya da kornerden yedikleri gibi. İlk yarıda Sivasspor top rakipte olmasına rağmen, iyi alan kapattı. Sakin oynadılar, oyun disiplininden hiç kopmadılar. Aslında baktığımızda son 10 dakika dışında sahada Galatasaray diye bir takım yoktu. Feghouli yok, Yasin yok, tabii onlar olmayınca da sürekli ofsayta düşen Gomis de yok. İkinci yarıda Belhanda girdi de Galatasaray hem hücumda hareketlendi hem de Eren ile kendisini umutlandıracak golü buldu. Ya Denayer'e ne diyelim! Ceza alanına giren rakibine göstere göstere penaltı yaptı.