Tabii ki bu...
Sevinelim mi üzülelim mi bilmiyorum! İlk yarıdaki
oyuna baktığımızda harika bir Galatasaray vardı. Kerem'in,
İcardi'nin, Mertens'in kaçırdığı goller daha maçı ilk 20-25
dakikada ikiye, üçe getirebilirdi. Bu yarıda Kopenhag
bir kere geldi, Abdülkerim adamını
kaçırdı, Angelino kademeyi kaybetti.
Torreira da adamına vurdurunca rakip öne
geçti. Aslında ilk yarının skoru 2-1, 3-1 Galatasaray
lehine olması gerekirken, böyle maçlarda çok avantajlı bir skor
olan 1-0'la devreye gitti. İkinci yarıda Galatasaray'dan çok büyük
bir reaksiyon bekliyorduk. Bu arada Muslera'nın
hatasıyla da rakip ikinci golü buldu. Her
şey bitti dediğimiz anda sahneye Tete çıktı. Önce Sacha Boey'e
mükemmel bir asist yapıp, Galatasaray'ı umutlandıran golü attırdı.
Hemen ardından da Zaha'nın müthiş ortasına mükemmel bir vuruş
yaparak, Galatasaray'ı hayata döndürdü. Şu an Galatasaraylılar
karmaşık duygular içindedirler. Rahatlıkla yenebilecekleri rakibe
puan verdiler. Ama diğer taraftan bitmiş bir maçtan bir
puan almasını bildiler.
Tabii ki bu...
Tabii ki bu...