Uzun yıllardır bir maçın böylesi gidip geldiğini ve sonunda da
berabere bittiğini görmedik. Aslında her iki tarafın da rahat
kazanacağı bir maçtı . Mesela ilk yarıya baktığımızda kaleci
Volkan'ın hatasından yararlanan Burak, kendisine has, güzel ama zor
gollerinden birini attı.
Bu dakikadan sonra Fenerbahçe baskıyı kurdu. Fazla gol pozisyonu
üretmese de Trabzonspor ne top yapabildi ne de topu tutab-il di.
Sadece savundular ve mücadele ettiler.
Devre biterken sahneye Alper çıktı. Solda sıfıra inip iki
Trabzonsporlu oyuncuyu ekarte edip, çaprazdan iyi vurdu. Bu gol hem
Alper'in becerisi hem de Trabzonspor defansının çok kolay ekarte
edilmesinden doğan bir gol oldu.
İkinci yarı Aykut Kocaman, bir kez daha hoca olmadığını ispat
edercesine santrforsuz oynamaya başladı. Van Persie'yi oyundan alıp
yerine Giuliano'yu koymanın ne tür bir mant-ı ğı olabilir. Tabii ki
futbolun ilahi adaleti yine cezasını kesiverdi. Fenerbahçe çıkarken
topu kaptırdı, Yusuf, Olcay'a attı. Olcay da çok sert vurup golü
yaptı.