ASLINDA Galatasaray pekala bir puan alabilirdi... Ne olursa
olsun her türlü eksiğine rağmen rakip Paris Saint- Germain. Çok
önemli oyuncuları var. Oyunun başında Galatasaray
biraz zorlandı. Ama sonra aslında PSG gibi
bir takıma nasıl oynanması gerekiyorsa öyle
oynadı. İlk bölümdeki rakip tehlikeleri bertaraf
edildikten sonra oyunda yine kontrol Paris temsilcisinde olmasına
rağmen Galatasaray, istediğini yapmaya başladı. Devre bittiğinde
aslında tüm oyuncular 'neden
olmasın' dediler. Özellikle Nzonzi, pas trafiğini
iyi ayarlamaya çalıştı. Bu sezon ilk defa
3'lü defans oynayan Galatasaray'da Donk
katkısı önemliydi. İkinci yarı işler tam
Galatasaray'ın istediği gibi başlamıştı ki önce Luyindama'nın büyük
hatası geldi. Di Maria'yı arkasına kaçırdı, Muslera ile karşı
karşıya kaldı ama Muslera başarılıydı. Aslında bu büyük
hata ya da kaçan bu gol birkaç dakika
sonra gelen golün habercisi gibiydi.
Galatasaray kötü gol yedi. Adamı kaçırdılar, arka direkte de Icardi
golü yaptı. Galatasaray'ın bence maç
boyunca yakaladığı en önemli pozisyon
Babel'in laubalilikle harcadığı pozisyon.
Falcao'dan pası aldı, arkası dönük Belhanda'ya çıkarsa belki gol
vuruşu olacak ama zorladı ve pozisyon gitti.
Son birkaç maçtır Babel ve Belhanda iyi
değiller. Kanatlar çalışmıyor, öyle olunca da Falcao
etkisiz kalıyor. Ama sıkıntı şu, Falcao bu maçlar için alındı. 3
gün önceki Fenerbahçe için alındı. Ama gerçekten tam anlamıyla
gizli forvet. Sahada yok gibi... Tabii ki bu tamamen onun suçu
değil ama adım adım hayal kırı...