Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç, "Büyük bir facia olmazsa
devre arasına kadar Cocu ile devam edeceğim" demişti ama dün gece
Rize'de yaşananlar büyük faciadan da öte belki de Fenerbahçe'nin
ligden kopuş gecesi oldu. Bu işin silsile yoluyla tabii ki
sorumluları var. İlk sorumlu Ali Koç...
Avrupa'nın en yumuşak, en az defans yapılan, en gollü liginde
PSV'de antrenörlük kariyeri olan bir şahsı Fenerbahçe'ye niye
getirmiştir? Üstelik Hollandalılar Türkiye'de hiç başarılı
olamamışken bu karar niye verilmiştir? Sayın Koç'un bir diğer
sorumluluğu Comolli. Comolli kimdir? En azından bana hiçbir güven
telkin etmeyen bir şahıstır. Bugünden tezi yok Fenerbahçe'nin
başına yeni bir hoca gelmelidir. Ama asıl sıkıntı şu, bu hoca kim
olacak? Türkiye'yi hiç bilmeyen bir yabancının olma olasılığı hemen
hemen yok. Cocu'dan beter olur. Peki yerli kim olacak. Ersun Yanal
gelirse 'Hani böyle bir vizyon yoktu?' Aykut Kocaman tekrar gelirse
bunun adı tükürdüğünü yalamak olur. Sonuçta nereden bakarsanız
bakın, Fenerbahçe'yi ve başkan Ali Koç'u çok zor günler değil belki
de çok zor saatler bekliyor. Camia bunu hak etmedi, kolay kolay da
kaldıramaz ve taşıyamaz.
Maça gelince; ilk devre atılan bütün uzun toplar gol oldu desek
yalan söylememiş oluruz. Rizespor'un maestrosu Boldrin ilk devre
oynadı, oynattı. Harika ortalarla goller üretildi ve Rizespor,
Fenerbahçe'yi bu yarıda sahadan sildi. İkinci yarıda da Fenerbahçe
bir şey üretemedi. Aslında maç ilk yarıda bitmişti zaten.
Rizespor'u tebrik etmek lazım. Belki hâlâ düşme potasındalar ama
özellikle bazı futbolcuların dün gece Okan Buruk gibi iyi bir
hocanın elinde neler yapabileceklerini herkes görmüş oldu.