Dün geceki maç her yönüyle Galatasaray için kırılma gecesiydi.
Puan kaybettiklerinde müthiş bir kaos ortaya çıkar, sorunlar
derinleşebilirdi. Üstelik malum şüpheliler
de çoktan kızağa alınmış. Fatih Terim'in
yanında oturuyorlardı. İşte bu şartlarda Galatasaray'ın mutlak
kazanması gerekiyordu ve başardı.
Aslında iyi futbol oynamadılar. Asla takımda bir lider yok.
Babel asla geçen seneki Onyekuru'nun
getirdiği aktiviteyi getiremiyor. Ama her
şeye rağmen dün gece futboldan çok kazanmak önemliydi. Kolay değil
Belhanda, Feghouli, Mariano gibi oyuncuları kenara almak. Hemen
maçın başı sahalarımızda ender izlediğimiz bir gol gördük. Rize
stoperi o kafayı vururken ve kendi kalesine gol olurken ne düşündü
çok merak ediyorum. Bu sözü asla sportmenlik dışı anlamında
söylemiyorum. Ama göstere
göstere kendi kalesine kafayı
vurdu. Hemen ardından da gelen penaltıyla
Galatasaray rahatladı.
Dün gece net karar verdim, Emre Mor bir
halı saha futbolcusu. Hatta o kadar ki halı sahada bile
takım arkadaşlarını çıldırtabilir. Büyük yetenek ama zamanlama yok,
pas zamanlaması yok. Modern futbolun gereklerinin hiçbirini
bilmiyor, beceremiyor.
Falcao ne zaman dönecek belli değil. Andone ile idare etmek
istiyorlar. Çok iyi niyetli, çalışkan, kuvvetli
ama yetenekleri de belli bir yere
kadar. Rizespor'u hiç beğenmedim Sezon başındaki
Rizespor nerede, şimdiki Rizespor nerede! Sonuçta Galatasaray nefes
aldı, 3 puan çok şey demektir.
Hakem fena maç yönetmedi. Bitigen penaltı kararında haklıydı. Zira
Rizesporlu oyuncunun kolu bitişik gibi görünse de hafif bir açıyla
yana doğru açıp hacmi genişletiyor ve topu kesiyor.