Dün geceki beraberlikten sonra artık Süper Lig'de puan
kaybetmeyen hiçbir takım kalmadı. Daha önceki 3 maçta bol gol ve
gol pozisyonu bulan Galatasaray'dan Antalyaspor karşısında eser
yoktu. Üstelik yine sezon başından beri yedikleri gollere
bakıyoruz, hep yan top... Dün gece de yine bir yan toptan gol
yiyip, iki puan kaybettiler.
Aslında maça baktığımızda kısır bir mücadele oldu. Galatasaray'ın
attığı gol dışında pozisyonu yok. Herhalde yediği gole de pozisyon
demezsek verdiği pozisyon bile yok. İlk devre Galatasaray diğer
maçların aksine, saldırmadan ileride pres yapmadan, kontrollü
başladı. Tipik İtalyan takımlarının oynadığı gibi iyi kapanmaya
çalıştılar, alan daralttılar ama bir şeyi eksik yaptılar. Topa
sahip olamadılar, ileride top tutamadılar. Tam işler sıkıntılı hale
girmişti ki ortaya Belhanda, Rodrigues ve Gomis üçlüsü çıkıverdi.
İşte bu üç ayaktan ancak kaliteli olanların yapabileceği tipte bir
gol geldi. Rodrigues çok çabuk bir şekilde sağdan defansın arkasına
sarktı, Belhanda onun önüne çok iyi yuvarladı, Gomis de daha önce
attığı gollere benzer bir şekilde sağdan gelen topa ayak içiyle
dokunuverdi. Herhalde Gomis'in en rahat attığı, adeta bir meleke
haline gelmiş gol tipi dün geceki attığı gol... Sağ ayak içini
şartlar ne olursa olsun çok iyi kullanıyor. Baskıda da olsa, açısı
dar da olsa mutlaka boşluğu bulup, golü yapıyor. Bu golden sonra
sıcağın da etkisiyle tempo çok düştü. İkinci yarı Galatasaray bütün
inisiyatifi rakibine kaptırdı. Özellikle son 15 dakika manasız bir
şekilde geriye yaslandı ve futbolun ilahi adaleti Galatasaray'ı
cezalandırıverdi. Antalyaspor korneri hızlı kullandı ve Eto'o
markajsız bir şekilde 3 metreden topu kafayla ağlara yolladı.
Aslında baktığımızda da maçın hakkı beraberlikti. Sahada en önemli
yıldızlardan biri hakem Halis Özkahya'ydı. Zor bir maç olmasa da
kusursuza yakın bir yönetim gösterdi.