Otomotiv sektörünün iletişimdeki bir numaralı tercihi günlük gazetelerdir. Ancak o mecradaki iletişimi; genellikle sektörün ekonomisi, pazar payı, yatırımları ve satışları üzerine kurulur. Televizyonu da büyük bir çoğunlukla reklam veya dizilere araç vermek üzerine kullanır. Bunların dışında basılı otomobil dergileri, internet siteleri, dijital dergiler ve sosyal medya gelmektedir. Bu hafta otomotiv sektörünün “sosyal medya” ilgisi hakkındaki düşüncelerimi yansıtmak istiyorum. Sosyal medya denen geniş mecrayı açarsak dediğim “Youtube kanalları”. Bir zamanlar işsiz kalan her otomobil gazetecisinin önce site ardından da dijital dergi yapma furyasına şimdi de “Youtube kanalları” eklendi. Eline go-pro’yu alan “merhaba arkadaşlar” diye anlatmaya başlıyor. Onlarca hatta yüzlerce bu tarz amatör kanalları bir çırpıda bulmanız mümkün. İşini doğru yapan 3-5 arkadaş var. Ama büyük bir çoğunluğu resmen çöplük! Doğru bilgi vermekten vazgeçtim, bilgi veren yok. Basın bültenindeki bilgilerin saçma sapan görüntüler eşliğinde okunması da bence markalar için büyük tehlike. Şimdi bu furya böyle ilerliyor diye otomotiv sektörü de bu youtube kanalı olan arkadaşların takipçilerine bakarak lansmanlara davet ediyorlar. Hatta önümüzdeki günlerde bir marka sadece youtube kanalı olanlardan oluşan arkadaşları davet ettiği bir lansman düzenliyor. Basılı mecra ile iletişim açısından zaten sorunlu olan bu marka, bu seçimi ile bence çok büyük bir hata daha yapmış. Şimdi basılı dergilerin alacağı tavır karşısında ne yapacaklar merakla bekleyeceğim. Youtube’un ben de çöplük olduğuna inanıyorum.