1960 yılından bugüne 15 Temmuz da dahil, 3’ü postmodern olmak üzere 5 askeri darbe yaşandı. Ülkenin iman ve tarih şuurunu yok etme düşüncesiyle, ‘egemenliğin başkalarıyla paylaşma’ olarak nitelendirilen, şer-batıl güçlerin planlı olarak devreye soktuğu teşebbüsler. Dinimiz İslam ise, Kur’an’ın emrettiği, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) liderliğinde Müslümanca yaşamak zorunluluğumuz var. Peygamber Efendimiz ‘Nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz, nasıl ölürseniz öyle dirilirsiniz’ buyurmuyor mu? O darbe girişimlerinde zorlu günlerinden bugünlere gelindi. Döneme ait başörtüsü yasağı, eğitim katsayısı gibi mağduriyetlerin her birinin ders niteliğinde ve her birinin ayrı bir hikâyesi unutmak mümkün değil, elbette…
“MÜSLÜMANLARI İSLAM’DAN
UZAKLAŞTIRMA PROJESİ”
O günlerden bugünlere gelindi gelinmesine de (düşman uyumuyor ki) geride bırakılan karanlık ‘günlerin’ kalıntılarını iyi analiz etmek gerekiyor. Bakın Üstad Yusuf Kaplan önceki günkü köşe yazısında ne...