Yıldızlar Dünya Güreş Şampiyonası Yunanistan’da sürüyor. Yaş grubuna dikkat edin ‘yıldızlar’. Önce büyük bayanları mindere çıkar, devamında genç kız ve yıldızlar. Spor maskesi altında daha çok vatandaşımızı ‘soyundurarak’, her geçen gün milli ve manevi değerlerin ayaklar altına almakta sınır tanınmayan gayret ve çaba. Bayanlarımıza mayo giyindirip ‘güreş’ adı altında mindere çıkarmak, adeta ‘ödün ödünü doğurur’ sözünü doğrular durumuna geldi. Yıldız kızlarımız Dünya arenası/minderinde ‘yarıştırılırken’, bayanlar plajda güreştirmek için şimdiden gün sayılıyor. Evet yanlış duymadınız ‘plajda’. Güreş Federasyonu ‘Recep İvedik 5’ filmindeki güreş sahnesine yönelik ‘Peygamber ve ata sporumuz güreşin onuru, şerefi ve saygınlığı ihlal edilmektedir...’ içerikli açıklamayı yapma gereği duyarken, aynı federasyon kendi eliyle kendi evladını soyundurarak ay-yıldızlı mayoyu sırtına geçirip, tüm dünyaya ‘reklam/rezil’ ediyor. Bu yetmez mi gibi aynı benzer uygulama bu kez ‘plajda’ gerçekleştirilecek. Organizasyon ‘Dünya Plaj Güreş Şampiyonası’ adı altında 13-15 Ekim tarihleri arasında Dalyan’da gerçekleşecek. Rezaletin boyut kazandığı bu süreçte, ‘Haksızlık karşısında sessiz kalan dilsiz şeytandır’ hadisi şerifini görmemezlikten gelip, nasıl sessiz kalınabilir ki. Gençliğe yeni adım atmış kızlarımızı alıp, Dünya arenasında önce mindere sonra plaja ‘çıkarmak’. Bu durum bize tarih (1930) sayfalarına not düşülen Cumhuriyet Gazetesinin ‘Güzel Bacak yarışması’ ve o sürecin bir devamı olan ‘Keriman Halislerin Dünya Kraliçesi’ seçilmesini çağrıştırıyor. Tarihçi Yavuz Bahadıroğlu ağabeyimiz hatırlamak/yüzleşmekle ‘utanç’ duyulan süreci, geçtiğimiz hafta gazetemizdeki köşesinde ‘Bacak yarışmasından evlilik programlarına’, ‘Soyunmak milli görev oluyor’, ‘Utanma duygusunu utandırmak’ başlıklarıyla ‘yazı dizisi olacak derece fazla ve önem taşıyan konuları kaleme almıştı...
ER MEYDANI, ANA OLACAKLARIN
DEĞİL YİĞİTLERİNDİR!..
Bayan güreşi gibi hassas konuda, sesiz kalmak istemeyenler de yok değil. Önem taşıyan konuşma ve yazma cesareti gösterebilmek. Marmara Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu 3 Anadal, Öğretmenlik, Antrenörlük ve Yönetim’den mezun olan Hüseyin Avni Yücel kardeşimiz ‘Er meydanı, ana olacakların değil yiğitlerindir’ başlıklı yazısını, noktasına/virgülüne dokunmadan sizlerle paylaşmak istiyorum; “ Herkes susmaya yeltense de Kazıcı Kara Bekir, Cambaz Arnavut Ali, Gaddar Kel Aliço, Koca Yusuf, Danacı, Hergeleci İbrahim, Deli Murat, Paşa Mustafa, Koç Ali, Adalı Halil. Cazgırların lakaplarıyla andıkları bu yiğitler için; öküz deviren – tek başına bir kuzuyu götüren pehlivanlar. Ruhunuz şâd olsun... Supleks mi, salto mu, kilit mi, çırpma mı, boyunduruk mu, kravat mı, tek kol yoksa alicengiz oyunu mu? Ben derim ki; kız evladı narindir... Oyuncaklarına bakın; onlar çiçektir... Onlar sevgi ister, merhamet ister... Ana olmak ister... Pehlivan yiğitler doğurmak ister... Şimdi soruyorum... Hamile bir bayanı nasıl güreştirirsiniz? El cevap, onlar kolay kolay hamile kalamazlar!!. Bakın itiraz edenler. Kendisi de bir bayan olan Dr. Seval Taşdemir Milliyet Gazetesine verdiği röportajda, ergenliğe yeni girmiş bayanların ağır spor ve egzersizlerin yumurta kalitesini bozarak kısırlığa neden olabileceklerinden bahseder... Sakın o yazıları okumayın ve itiraz etmeyin!!! Şimdi soruyorum; Bu kızların adet (özel günlerine) müdahale ediliyor mu? Östrojen hormonlarının minumum düzeye çekmek için neler yapıyorsunuz? GH’ları ne düzeyde? Güzel yarışmalarında beden ölçülerini çok iyi bilirsiniz. Şimdi soruyorum; Bu yavruların beden ölçülerini ne hale getiriyorsunuz? Ya vücutların kıllanmanın artışına ne diyeceksiniz? Pehlivan kıllı bacı mı? Yoksa sütsüz güreşçi bacı mı? Bu bacıları seçerken sosyo ekonomik durumlarına göre mi seçtiniz? İtiraz edenler noel baba yerine (Beden ölçülerine bakmadan) Kıllı ve Testesteronlu noel analarını devreye sokun!! Size bu yakışır... Ben derim ki er meydanına çıkarın bayan fıtratına aykırı olan, iki bayanın FILA’nın kuşa çeviren, uyduruk belirli kurallar içerisinde (bu da Türk güreşini gel aşağı etmek için) güç, kuvvet, kullanarak ve her türlü oyunlarla puan toplama, ağır mücadele ve rakiple savaşma, sırtını yere getirme, zon bölge içinde yapılan Anaerobik bir spor olan pehlivanlık ANA adaylarına göre değil... Ve derim ki yobaz gerici diyen zavallılar... Erkekseniz sizde etek giyip çocuk yapın... Vallahi buna hiçbir itirazım olmaz...Vesselam.” Kalemine kuvvet, yüreğine sağlık değerli Hüseyin kardeşim.
Bu vesileyle Cuma Günümüz mübarek olsun inşallah....