Belediye seçimleri geldi, kapıya dayandı. Şunun şurasında, on günlük süre kaldı. Düz hesapla sayılı günler. Halk, kendini yönetecek başkanını seçecek. Vatandaşın günlük hayatı, sosyal yaşamı sürecini yakından ilgilendirdiği için önem taşıyor. O nedenle bugünlerde sokaklarımızı ‘Belediyecilik gönül işi…’ yazılı pankartlar süslüyor olsa gerek. ‘Durmak yok, yola devam…’ anlayışını destekleyen bizlere, bu hizmetlerin ‘hakkını’ teslim etmek düşüyor…
Spor, sağlık, kültür, sanat ve diğerleri. Sosyal yaşam, belediyeciliğin önemli bir boyutun ayrıntılarını hareket, egzersiz ve spor oluşturmakta. Spor, günümüzde yaşam ve çalışma şartları önemli bir konuma sahip, vatandaşın menfaati için kanunlarla güvence kapsamı altında yer almaktadır. Örneklendirme yapacak olursak, 2004 yılında çıkarılan İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin 5216 numaralı kanunuyla ilgili maddelerinde, spor yapmak, yaptırmak, bunun yanında derece yapan sporcuları, sporcuya emek sarf eden antrenörleri güvence altına alındığını yansıtmaktadır. Bu demek oluyor ki, vatandaşın menfaatlerine olabilecek her türlü çalışmanın çerçevesi ‘kanunlarla’ çizilmiş. İş kalıyor uygulamaya. O kanunları benimseyen, yani içini dolduran yerel yönetimlerde var, teğet geçende. Bu ayrıntıları ayrıca detaylandırmak gerek…
Belediyelerin hareket/egzersiz/spor (bakın performans sporu demiyorum!) ne işi olabilir, sorusunun karşılığı/önemi, eğitim, çalışma ve günlük yaşam şartları göz önüne getirildiğinde, daha iyi anlaşılacaktır. Bu sayede bireyin fiziksel ve zihinsel açıdan hayat kalitesini artırmayı ‘tetikleyici’ unsur olacaktır. Günümüzde ‘fikir’ sunan çok olduğu gibi, biz bugün sıradanlaşmamak için, belediyenin bünyesinde kuracağı birimle (konunun hassasiyeti dikkate alındığında bu birim Daire Başkanlığı, Müdürlük olmalı) nasıl yönetebileceğini konunun uzmanlarıyla istişare yoluna gitmek, en akıllı iş olsa gerek…
Daha da önemlisi, bilgiyi paylaşma, gözü ve gönlü açmak açısından, edindiğimiz bilgiyi aktarma gereği duyuyoruz. ‘İnsanların en hayırlısı, insanlara faydalı olandır’ hadis-i şerifine sadakatle kamuoyuyla paylaşmak gerek. Böylelikle, akıl vermenin yanında, yol gösteren/katılımcı olmanın önemi/hazzını da yaşamış oluruz...
Spor Bilimcisi Prof. Dr. Mehmet Akif Ziyagil, gerek kamu ve gerekse özel kurumlar için, sporun hangi kurumsal çerçevede yer alması gerektiğinin önemini çizmiş. Büyükşehir Belediyesi bünyesinde açılacak olan Daire Başkanlık birimi, buna en güzel örnek. Sayın Ziyagil çalışmasında, Gençlik ve Spor Daire Başkanlığı çatısı altında açılacak olan birimler, spor kelimesinin açılımında ‘Sistem, Program, Organizasyon ve Rekor’ yer aldığı ana başlıklarının içerisinin doldurulmuş oluruz. Sağlık, sportif başarı ve vatandaşın mutluluğu da ortaya çıkmış olur…