Yeni Şafak gazetesi Doğu Türkistan’da yaşanan Çin zulmünü ‘Asya’nın İsrail’i Çin’ manşeti ile vermiş. Yazının içeriğini okuduğumda, Anadolu Ajansı da Müslümanlar için önem taşıyan bir başka haber ‘‘Gazze’ye Özgürlük Filosu’nun öncü gemisi, Aşdot limanında’ başlığı altında veriliyordu. Spot başlıkta ise ‘İsrail’in, Gazze ablukasını delmeyi hedefleyen 3. Özgürlük Filosu’na müdahale ederek el koyduğu ‘Marianne’ adlı tekne, Aşdot limanına getirildi’ şeklinde devam ediyor...
Haberlerdeki ana tema Müslümanlara karşı yapılan zulüm ve işkencenin sıradanmış gibi, apaçık işlenir-yazılır olması. Bu tür gelişmelere ‘Dünya ülkeleri sessiz’ yaklaşımı ise sıradanlaştı. Bu da bize gösteriyor ki, zulmedilen- katledilen sadece insanlık değil insanoğlunun vicdanı. Medeniyet tanımına karşı ‘tek dişi kalmış canavar’ hastalığına karşı koymak, buna cesaret gösterecek ‘vicdanların’, özlenen-gerçek medeniyet seviyesine ulaşmakla mümkün olacaktır... Bunu yapmak sadece ‘sözle’ olmuyor.
Bu tür insanlık dışı muamelenin sahibi Çin, kendini dış dünyaya hoş gösterme adına ‘futbolu’ malzeme seçti. Bunun için yapılması gereken en yoğun ‘tepki’ aldığı ülkelerden transferler gerçekleştirmek. Kasımpaşa’dan ayrılan Alpaslan Öztürk de bu oyunculardan. Çin Ligi ekiplerinin yaptığı transfer teklifine ‘Aldığım paranın yüzde 10’u Doğu Türkistan’daki Müslümanlara bağışlansın’ deyince, transfer gerçekleşmedi.