Ahmet Gülümseyen Yeni Akit Gazetesi

Dağlarımızdaki kar beyazı kayak tesisleri…

Dağ denildiği vakit bizim neslin ilk aklına, halk şairi Köroğlu’nun ‘Benden selam olsun Bolu Beyi’ne, Çıkıp şu dağlara yaslanmalıdır. Ok gıcırtısından kalkan sesinden, Dağlar seda...

25 Ocak 2019 | 43 okunma

Dağ denildiği vakit bizim neslin ilk aklına, halk şairi Köroğlu’nun ‘Benden selam olsun Bolu Beyi’ne, Çıkıp şu dağlara yaslanmalıdır. Ok gıcırtısından kalkan sesinden, Dağlar seda verip seslenmelidir...’ sözleri geliyor. Bugünkü yazımızın başlığı, içinde yer aldığımız kış mevsimine bağlı olarak, ‘kar’ın düştüğü Anadolu dağlarındaki kayak tesislerini gördükten sonra oluştu. Detaylara girdiğimizde, yoğun kar yağışının nasıl berekete dönüştürülebileceğinin anlamak mümkün…

Toplumun ayrılmaz bir parçası olan spor ile turizmi yan yana getirildiğinde, nelerin yapılabileceğini net bir şekilde görmek zor değil. Turizm kelimesiyle sadece kum, deniz ve güneş gelmeyeceğini daha iyi anlıyoruz. Turizmde hedeflenen serbest zaman değerlendirmek, dinlenmek ve eğlenmek ise, bu süreci bireysel ve toplumsal kazanıma dönüşmesini sağlamakta. Anadolu Ajansına düşen ‘Erciyes’te ışıklar altında gece kayağı…’ başlıklı haber, bugünki yazımızın tetikleyicisi oldu. Haberin detaylarında yer alan, kar kalınlığının 1,8 metreye ulaştığı kayak merkezinde gece aydınlatmaları sayesinde pistlerin sadece gündüz kullanımının dışında da yararlanacağına en güzel örneğini oluşturmakta…

Türkiye’deki haritasına baktığımızda, denizleri ve dağlarıyla dikkat çekiyor. Yerli ve yabancı turist açısından, yaz turizminin yanında kış turizminde de önemli ekonomi kazanım sağlanıyor. Düne kadar sadece yaz aylarında doluluk yaşanan sahillerinin yanında, bugün kış turizmcisinin yararlandığı dağlarıyla da aktif. İyi projelendirildiğinde, suyu (denizi) kadar taşının da (dağlarının) verimli hale getirilebileceğini yansıması…

Kayak denildiğinde, ilk akla ekonomi gelmekte. Düne kadar, mali geliri belli bir seviyenin altında olanların, kayak tesislerinden yararlanması ve bu sporu yapma imkânı yok gibiydi. Kayak dediğimizde düne kadar Uludağ, Erciyes ve Palandöken tesisleri geliyordu. Hal böyle olunca da, sınırlı sayıda ve erişilmesi güçleştiriyordu. Devletin (mevcut hükümetin) yatırım atağı içerinde yer alan, stat, salon, havuz gibi spordaki tesisleşme atağından kayak da üzerine düşen payı aldı…

Yapılan yatırım ve organizasyonlara baktığımızda, coğrafi konum olarak tesisleşmenin süreci ve verimliliği açısında önemli yatırımlara şahit olmaktayız. Dikkat çeken ve önem taşıyan olmayanı, mevcut olanı verimliliğini artırmak. Örneğin, kışın kar üstünde kayak, yazın ise çim kayağı! Kar beyazının kârını, yeşilin kârına dönüştürmek! Evet, yeter ki niyetimizin iyi olması ve harekete geçilmek…

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
UNICEF, Filistin’i unutup, gözünü Türk çocuklarının sporuna dikti! 22 Kasım 2024 | 5 Okunma Trabzonspor’un imdadına Milli Takım yetişti 20 Kasım 2024 | 133 Okunma Futbol oynayamayacak olan Ömer ve İsrail vahşetinin suç ortakları… 17 Kasım 2024 | 34 Okunma Çocuklarına spor yaptıran/ yaptıracak annelere mektup (2) 15 Kasım 2024 | 148 Okunma UEFA ve yandaşı İsrail lobisine Beşiktaş ‘masada’ kaybetmemeli!. 13 Kasım 2024 | 190 Okunma