Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 şiddetindeki depremlerin meydanı getirdiği fiziksel ve psikolojik hasar, devlet ve millet birlikteliğiyle onarılmaya çalışılıyor. Sarsıntı ve yıkımın üzerinden tam 27 gün geride kaldı. Depremin ilk dakikasından itibaren sırasıyla arama, kurtarma, beslenme ve barınma süreci önem taşıdı. Devletimizin her bir kurumu ve duyarlı her bir vatandaşımız bölgesindeki acıyı dindirmek için kendinde sorumluluk duygusuna kapılıp, elini ‘taşın’ altına koydu. Bizi biz yapan merhamete bağlı yardım severlik içgüdüsüyle, bölge insanımızın sıkıntısını nasıl en aza indiririm anlayışıyla, seferberliğe katıldı. Askerleri, polisi, sivil toplum kuruluşlarıyla topyekûn hareket edildi. ‘O, bu demeden, ben ne yapabilirim, elimden ne gelir’ anlayışıyla hareketle, yapılan iyilikle gönüllere su serpme ve merhem olma, yaraları sarmaya devam ediyor…
Depremin gerçekleşmesinin daha ilk dakikasından itibaren, tüm vatandaşlarımız gibi bedensel, görme, işitme ve zihinsel engelli bireylerin durumunu düşündük. ‘Orada kimse var mı?’ seslenişinde ‘duyamayan’...