Devlet ve aziz milletimiz, merkezi Kahramanmaraş olan depremin meydana getirdiği acıları hafifletmek ve enkazları ortadan kaldırmak için seferber olurken, bölgedeki ‘misyonerleri’ görüp, yazmadan edemedik. Önce ‘misyonerliğin’ tanımına bir bakalım, dedik; “İslâm geleneğinde dinin insanlara duyurulması ve tanıtılmasına “tebliğ” ve “davet”, bu faaliyeti üstlenen kişiye “tebliğci” denilmektedir. Ancak Hristiyanlıktaki misyon ve misyonerlikle İslâm’daki tebliğ ve davet anlayışı arasında derin farklılıklar bulunmaktadır. İslâmî tebliğ ve davette yalnızca doğruların ilân edilip insanlara duyurulması hedeflenirken (el-Mâide 5/67; en-Nahl 16/125) misyonerlikte amaç insanların vaftiz edilip Hristiyanlaştırılmasıdır (Matta, 28/19-20). Dolayısıyla misyonerlik, sadece Hristiyan inancının ifade edilip duyurulmasını amaçlayan sıradan bir tebliğ olayı değil, Pavlus’un da vurguladığı gibi “ne yapıp edip insanların Hıristiyanlığa kazandırılması” faaliyetidir (Korintoslular’a Birinci Mektup, 9/20).(Kaynak;islamansiklopedisi-org-tr-misyonerlik).
Misyonerler, bu kez