Ahmet Gülümseyen Yeni Akit Gazetesi

Engel varsa aşmak, üniversiteli sporcu olmak (1)

Bir uzvu eksik veya tam kullanamayan özel, ayrıcalıklı bireyler için, hayata tutunma ve günlük yaşamın içerisinde yer alması oldukça önem taşır. Sahip oldukları becerilerin, azim...

06 Ekim 2019 | 56 okunma

Bir uzvu eksik veya tam kullanamayan özel, ayrıcalıklı bireyler için, hayata tutunma ve günlük yaşamın içerisinde yer alması oldukça önem taşır. Sahip oldukları becerilerin, azim ve kararlılıklarıyla başarı ve mutluluğa dönüştürdüklerini sıkça görmeye başladık. ‘Bir umudun nasıl binbir umuda dönüşebileceğinin’ hayal olmadığını örnekleriyle görmek mümkün. Düne kadar evinden çıkamaz denilen, toplumda engelli olarak adlandırılan özel bireylerin, nasıl hedef belirleyip, o yoldaki azim ve kararlılıklarını gördükçe, aşılamayacak hiçbir ‘engelin’ olmayacağına şahit olmaktayız. Ortaya koyulan böyle bir tablodan geriye, kendini keşfetmek ve başarı yolunda istikrar sağlamak isteyenlere ‘kol kanat germek’ kalıyor. Bu doğrultuda, ‘Bana balık verme, balık tutmasını öğret’ sözünün önemini anlaşılmış ve uygulamış oluruz…

Engelli diye adlandırılan özel/dezavantajlı bireyin sahip olduğu en önemli özellik, sahip oldukları yetenekler. Sadece geriye keşfetmek, geliştirmek ve sonuca gitmek kalıyor. Bunun yolu da, doğru yöntemlerden geçmektedir. Doğuştan veya sonradan ‘engelli’ olan bir bireye yapılacak en önemli iyilik, o kişinin hayatındaki sürecin doğru yön bulmasını sağlamak. Kanun, yönetmelik ve diğer hususlara bakıldığında para ise para, imkân ise imkân var. Buna rağmen, kazanım/başarı adına bir mesafe alınamıyorsa, bunun temel nedeni, doğrunun yanlış adreste aranması. Bu hususta hedefe tam isabet sağlayanlar ise, ya arayan ya da tevafuk sonucu elde edenler oluyor. Böyle bir durum bize gösteriyor ki, kader inancının gereği olarak niyet etmek aramak ve bulmak. Çabamızın sonucunda nasipte var ise yol almak…

Herkes bir engelli adayı sözü ne boşuna söylenmiş, ne de içi doldurulmayacak kadar güç. Yaşayan ölü tabirini hepimiz duymuşuzdur. Hayatın gayesi, ömür denen sermayenin ‘uhrevi’ olduğunu bildiğimiz vakit, Üstad Necip Fazıl’ın şiirindeki mısralara aktardığı ‘Anladım işi, sanat Allah’ı aramakmış; Marifet bu, geris...

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
UNICEF, Filistin’i unutup, gözünü Türk çocuklarının sporuna dikti! 22 Kasım 2024 | 96 Okunma Trabzonspor’un imdadına Milli Takım yetişti 20 Kasım 2024 | 133 Okunma Futbol oynayamayacak olan Ömer ve İsrail vahşetinin suç ortakları… 17 Kasım 2024 | 34 Okunma Çocuklarına spor yaptıran/ yaptıracak annelere mektup (2) 15 Kasım 2024 | 148 Okunma UEFA ve yandaşı İsrail lobisine Beşiktaş ‘masada’ kaybetmemeli!. 13 Kasım 2024 | 190 Okunma