Hayat bizleri yaşamın bir parçası olarak zorluk ve kolaylıklarla yüzleştirir. Bu değişkenlik gösteren sürecin üstesinden gelmek veya yenilgiyi kabullenme, dönüp dolaşıp insanın kendisiyle ilişkilendirme konusuna geliyor. Bir dönem ‘Kendim ettim, kendim buldum...’ sözü oldukça meşhurdu. Dillerden düşmeyen o sözlerde ‘bencillik’ egosu vardı. Bu bir nevi bizlerin ‘insanın başına ne gelirse, yaptıklarından gelir’ sözünün gerçeğiyle yüzleşmemize neden oluyor. Sonuca baktığımızda ise, kader çizgisini ötesine geçip geçmeme konusu ile ciddi bir imtihan içerisine giriyor insan...
İnsanın aklının bir yere kadar gerçeği ile rehberimiz Kur’an-ı Kerim imdadımıza yetişiyor. Bakara suresinin 155’inci ayetindeki ‘Yemin olsun ki sizi korku, açlık; mallardan-canlardan-meyvelerden eksiltme türünden bir şeyle mutlaka imtihan edeceğiz. Sabredenlere müjdele...’ ilahi mesajı ve Üstad Necip Fazıl Kısakürek’in ‘Kader, beyaz kâğıda sütle yazılmış yazı, elindeyse beyazdan, gel de sıyır beyazı!..’ mısraları üzerinde düşündüğümüzde, mevcut kanaatimize büyük katkı sağlayacaktır...