Sporun, toplumları oluşturan bireyler üzerinde önemli bir ‘farkındalık’ oluşturduğunu görmekteyiz. Burada üzerinde hassasiyetle çalışmamız/düşünmemiz gereken bir durum var. O da spora yaklaşımımız, dahası taşımakta olduğumuz düşünce yapısı. Akademik araştırmalara baktığımızda, sporun kendi içerisinde ‘farklı’ tanımalara yer verildiği, beden ve ruh sağlığı üzerinde etkisini görmekteyiz. Spor sürecinin en önemli etkileşimi belli kurallara göre gerçekleşmesi. Uygulanış/etkileşim alanı ise kuralları belirlenmiş performans olarak tanımlanan yarışmacı veya daha çok katılımcının yer aldığı ve sağlık açısından yapılan, kitle sporu olarak tanımlanan etkinlikler olarak göze çarpmaktadır. Spor kişiyi bedensel ve ruhsa açıdan etkilediği gibi, sosyal açıdan da etkileşim gösterdiğine şahit olmaktayız. Bu etkileşimden özel gereksinim (engelli) bireyler de üzerine düşeni fazlasıyla almaktadır. Spor adı altında belli amaca yönelik yapılan hareketler/egzersizler neticesinde, bireylerin kendilerini tanımayla birlikte, yapabilirim düşüncesine kapılıp öz güven kazanma...