Çağın getirdiği yaşantı şekli ve sonuçlarına baktığımızda, beslenme ve hareketin insan sağlığı için ne denli önem taşıdığını görmekteyiz. Hal böyle olunca da, doktorun şifa niyetine hasta reçetesine yazamadığı fakat telaffuz ettiği ve hayatı boyunca değişmeyecek ilaç, ‘hareket’ ve ‘egzersiz’ olmakta. Gerek sağlığını muhafaza etmek isteyen, gerekse bir uzvu olmayan veya olanı da tam kullanamayan (toplumda engelli olarak adlandırılan) bireyler için bu durum büyük önem taşımakta. ‘Doğuştan veya sonradan herkes bir engelli adayı…’ anlayışından hareketle, yaşadığımız süreçte çevremizde bu tür vatandaşlarımız ve onların tedavi aracı olan hareket ve egzersizin önemine şahit olmaktayız…
Tabii tüm bunları dillendirirken üzerinde düşündüğümüz/durduğumuz husus, insanlık adına yapılan güzel çalışmaların kimler tarafından nasıl gerçekleştirildiği hususu. Diğer bir ifadeyle örnek olacak çalışmalar. Bugün Türk Sporunun lokomotifi olarak tanımlanan (ki elde edilen başarı ve madalyalar da bunu gösteriyor) İstanbul Büyükşehir Belediyesi, engelli bireylere yönelik çalışmaları görmemezlikten gelmek, haksızlık olur. Diğer yerel yönetimlere örnek teşkil etmesi bakımından, hizmetin ayrıntıları önem taşımakta. İstanbul genelinde onlarca tesisten, binlerce engelli vatandaşımız yararlanıyor. Çalışmaları yakından takip eden bir kişi olarak, her defasında daha iyisi ve özverili çalışmanın temelinde, mevcut Büyükşehir Belediyesi yönetiminin engelli bireylere yaklaşımı asli ve vicdani görev oluşturmaktadır…
İstanbul Büyükşehir Belediyesi tesisler bazındaki spor yatırımlarını, Silivri’den Tuzla’ya, Adalar’dan Şile’ye kadar şehrin dört bir yanına taşımış. Spor tesisi bazında salondan komplekse, değişen boyutlarda 250’ye yakın Spor Tesisleri İstanbulluların hizmetinde. Daha da dikkat çeken bu hizmetler günün 08.00-18.00 saat aralığında vatandaşın kullanımına ücretsiz tahsis. Yüzbinlerce İ...