2024 Avrupa futbol Şampiyonası (EURO 2024) yarı final maçlarını izlemek için acele ediyordu. Ne de olsa izleyeceği karşılaşma, şampiyonada 50. Maç olarak tarihe geçecek, ya. Koltuğuna kurulup, kumandayı elime alarak televizyona yöneldiğimde, daha henüz mücadele başlamamıştı. Çaysız ve çekirdeksiz de seyir keyfi olmaz ki canım, diye düşündü.
Merak içindeydi, doksan dakika, olmadı uzatma veya penaltılarda sonucun belli olma ihtimaline karşı, rahatı bozulmaması için ikinci bir yastık temin etti. Hayatın koşuşturmasından az da olsa sıyrılmak, yaşanan anın tadını çıkarılmalı, diye düşündü! O kadar emindi ki, milyonlar değil milyarlar da (buna 2 milyar Müslüman dahil), kendisi gibi düşündüğünden.
Karşılaşmanın oynanacağı stadyumun dışında, Hollanda ve İngiltere taraftarları arasında, Dortmund’da nelerin yaşanabileceği merakı, çok geçmeden sokaklara taşan olaylar, ekrana yansıdı. Doğrusu, bu durumu garipsemedi de! Futbol karşılaşması olur da, yakıp yıkmanın, küfür gibi kötü söz, dakika dakika üzerinde kumar (bahis) oynanmayan bir maçın olmaması imkânsızdır, diye düşündü!!! Çünkü, Müslüman kimliğimizden uzak, duyarsızlığımızın bir neticesi olarak, bu...