Sporun, ne zaman ki sadece spor olamadığını anlarız, işte o vakit ‘doğruya’ erişmiş oluruz. Kur’an ve Sünnette bu ‘doğru’ açık bir şekilde yer almaktadır. Biz ise kutsal kitabımız ve peygamber sünnetinin bu değişmezlerin yaşantımıza yer alması konusunda, kibre kapılıp (Allah muhafaza) nefsimizi dizginleyemediğimiz için, İslami gerçekleri anlama ve hayatımıza uygulamada zorluk çekiyoruz. Yaşanılan-yaşatılan ‘anormal’ durum, sporda kendini iyiden göstermeye devam ediyor.
Bu sürecin en önemli en fazla zirve yaptığı dönem, kıyafette ‘modernlik’ denilen, İslam ile bağdaşmayan, çağdışı uygulamalarla başladı. Bu sürecin tarihsel boyutunu bilmek, önem taşıyor. Sporu kullanarak yaşatılan ‘rezaletin’ temelleri Yunanistan’da ‘ateşi’ yakılan 1896 Atina’da, Olimpiyat Oyunları’yla atıldı. Bu sürecin ülkemizde hız kazanması, cumhuriyetin kuruluş yıllarıyla denk geliyor. Günümüzde ise zirve yaptı diyebiliriz.
Dönemin Spor Bakanının, ‘Spor bizim en önemli vizyonlarımızdan’...