Terör nasıl protesto edilmesin ki! Spor ile şiddet-nefret-kin kelimelerini yan yana getirmek için ya akıldan sakat veya ‘eyyamcı’ olmak gerekiyor. Ortak değerlere ‘vatan-millet-bayrak’ yapılan saldırı, şehit kanı ile sulanan içinde yaşadığımız ülke topraklarında herkesin ortak paydada toplanmasına neden oluyor. Ya da tam tersi...
Gerçekleşen saldırıların, yapılış biçimine bakıldığında, yiğitlik-mertlikten bir haber, yapılış biçimi ile hainlik-kalleşlik var. Tüm bu tablo karşısında, batının taşeronluğunu yapan ve aklı ancak ‘hain-kalleşçe’ katletmeye kesen canilere karşı nasıl birlikte olmasın ki!...
Ülkede kaostan öte, terörü kendilerine hayatlarında bir kesit gören anlayış, konuştukça-hareket ettikçe sonunu hazırlıyor, batıyor, battıkça da kendisi gibi başkalarına da legal olmayan olayların içine çekmeye çalışıyor. Sonuç kan ve gözyaşı...
Sahi 1 Kasım seçimlerine şunun şurasında ne kadar var? Peki, seçimden sonra bu görüntü-ortam tozpembe mi olacak? Değil tabii. AK Parti’nin tek başına iktidar olması demek, hükümetteki belirsizliğin ortadan kalkması ve ‘kararların’ daha çabuk alınmasını sağlayacak.