Takvim yapraklarının 2 Mayıs’ı gösterdiği zaman diliminde 1 Mayıs’ı yazının başlığına taşımak ve işçinin bayramı olarak resmiyet kazanan bir günün futbolumuzla ne tür bağlantı kurulabileceği, inanın bende de sizler gibi merak konusu oldu. Her yazımızda olduğu gibi, adı spor da olsa, hayırlara vesile olması temenni ve duasıyla başladık, düşünceyi kelimeye nakşetmeye…
Öncelikle emek (o bildiğimiz sözde hak bahane edip yakıp/yıkan faşist uygulama/anlayışı hatırlatan manada değil) ve hassasiyeti iyi okuyup anlamak gerekiyor. Peygamber Efendimiz ne buyuruyor; ‘İşçinin ücretini alının teri kurumadan veriniz…’ Yine Hz. Peygamber (s.a.v) “Her kimin kardeşi hizmetinde çalışırsa, yediğinden yedirsin, giydiğinden giydirsin, onlara güçlerini aşan yükler yüklenmesin, ağır işler yüklerseniz bizzat yardım ediniz” derken, İslamiyet esaslarının her konuda olduğu işçinin çalışmasına bile kanun ve kural koyulduğunu göstermektedir…
Yaşadığımız dünyada başımıza ne geliyor ise, davranışlarımızın temel kaynağı, iyi olan Allah’tan (c.c) kötü olan ise tamamen nefsimizin sonucudur. Bu da demek oluyor ki, hadis-i şerifte buyurulduğu gibi, İslam’ın iki ana kaynağı Kur’an ve Sünnet’e sımsıkı sıkı sıkıya sarılmadığımız sürece, kurtuluşa erme durumunda olmamız mümkün değil!
FUTBOL TERÖRÜNÜN
KAYNAĞINI BULMAK!..