Futbolda ‘meşin yuvarlak’ dönmeye devam ediyor. Süper Lig’in 5’inci haftası da geride kaldı. Önceki haftalara göre ne değişti derken, merak edilip, kaygı duyulacak bir durum (müsabaka sonuçları bakımından) söz konusu olmadığı için, futbolseverin ‘paniklemesine’ gerek olmadığını söylemek gerek. Öyle olmasaydı, lider Aytemiz Alanyaspor, son sıradaki Gençlerbirliği, Beşiktaş, Medipol Başakşehir, Galatasaray’ın Yeni Malatyaspor karşısında 2 puan bırakarak, bugünkü yazımıza konu olmazdılar, sanırım. Teknik direktörler başta olmak üzere, futbolu uzun yıllar takip edenler ‘Ligin ilk 5-6 hafta sonrasında gerçek performansımızı sergileriz...’ açıklamalarını bilirler. Oynanan karşılaşmalara baktığımızda, daha şimdiden ligin ‘fotoğrafını’ ortaya koymak mümkün ve gelecek için fazla ‘umutlu olmama’ gerçeğini kabullenmemiz gerekiyor. Geride kalan ilk beş haftaya baktığımızda, yabancı oyunculardan kurulu ve borç batağındaki takımların, içinde yer aldıkları mevcut durumla bugünlere gelindiğini kabullenmek gerekiyor. Puan durumuna baktığımızda ise, lider Alanya’nın dışındaki takımların yenilgiyle tanışmış olması, gelecek haftalarda da sürprizlerin yaşanabileceğinin adeta yansıması. İşte o yansımanın en net göstergesi, hafta sonu oynanacak Galatasaray-Fenerbahçe ve Trabzon-Beşiktaş maçları. Bir maçın neticesine bağlı olarak, değişen bir durumun olmayacağı, olacak ise yine devre arasında takımları yönetenlerin ‘transfer...transfer...’ seslerini daha şimdiden duyar gibiyiz...
BAŞKANLAR DÜZEYİNDE
İSTİFA VE CEZALAR...
Biz düşüncelerimizi yazıya aktarırken Beşiktaş Kulübü Başkanı Fikret Orman’ın istifa açıklaması, Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç’un 30 gün hak mahrumiyeti, Galatasaray Kulübü Başkanı Mustafa Cengiz’in ise PFDK’ya sevk edildiği haberi geçiyordu ajanslardan. İstifa ve cazalar, futbolumuzun kulüpler düzeyinde neden ‘çıkılmazların’ içerisinde olduğunun ispatıdır. Şimdi bu saaten sonra, suçlu aramanın bir anlam taşımayacağını söylemek isteriz. Herkesin yaptığı yanına ‘kâr’ kalıyor ise, bizler futbolu ne maksatla, nasıl yorumlayacağız! Sezonun daha henüz başı, istifa eden Sayın Fikret Orman ‘Çok mücadele ettim. Yorgun değilim ama kırgın ve üzgünüm…’ diyor ve Divan Kuruluna isfasını sunuyor ise, futbolumuzun yarınına olumlu bakmak ‘abartı’ olur. Siyah beyazlı taraftarın merakını gidermek için ‘yorgunluk’ ve ‘kırgınlık’ kelimelerinin içini doldurmak gerekirken, futbolumuzda hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı gibi, futbolda geçerli en önemli değer olan ‘çıraklık, kalfalık ve ustalık’ süreçleri’nin de tarih olduğunu görmekteyiz. Geriye ‘derbilerle’ futbolu sadece anlık yaşanan ‘heyacan’ olarak yorumlamaktan başka bir sonuç çıkmıyor!..
BORDO-MAVİLİLER FARKSIZ DEĞİL!..