Süper Lig’in 26. Haftası, diğer haftalar gibi ‘gölge’ edilmemesi gereken görüntünün de yansıması oldu. Atılan ve yenilen goller, yıldızı parlayan oyuncular ve paylaşılan puanlar. Bu yansımanın üzerine Milli Takımın hafta sonu oynayacağı özel maçları hesaba katıldığında, cüce kalan futbolun kalitesinin keşfedilmesi gerekenlere somut örnekler olacaktır. Fenerbahçe ve Galatasaray maçlarının teknik açıdan değerlendirilmesi, kalitesinin ortaya çıkarılmak için zımparalanmasına çalışılan futbolumuza iyi bir örnek olabilir. Her karşılaşmada olduğu gibi, Kadıköy’deki mücadeleyi yöneten hakemin verdiği kararlardaki maça tuz/biber ekleme örneği, yine hazımsızlığa neden oldu. Ev sahibi ekip Fenerbahçe için kaybedilen 2 puan telafi hesaplamasından çıkan sonuç, teknik direktör Aykut Kocaman’dan ‘Bundan sonraki her maçı kazanmalıyız’ açıklamalarıyla karşılık buldu. Bunu başarmak için, sahadaki mücadelede örnek olmasının yanı sıra, saha dışında da destek bulması gerekiyor. Örneğin Ali Koç’un Fenerbahçe’nin başına gelme/getirilme hevesi. Böyle bir bu süreç ‘Fenerbahçe’yi Fenerbahçe olmaktan çıkarılması için gayret sarf edenler var’ yorumuna neden oluyor. Ne gibi?..
FENERBAHÇE’DE YALNIZLAŞTIRILMA ÇABASI
Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım suskunluğunu bozdu. Genel değerlendirmesinin Ali Koç isminin geçtiği bölümde (basına yansıyan şekliyle) şu başlıklar yer aldı; ‘...Taraflar ikiye bölündü, gerginlik artık sokağa yansımaya başladı. Tebrik ediyorum kendisini, 3 Temmuz’da başarılmayan ayrışma şimdi başarıldı...’ Başkan Yıldırım’ın sözleri yabana atılacak, sıradan gelişmeler değil. Milyonlarca seveni ve desteğini alan kulübün mevcut başkanı Yıldırım’ın açıklamalarına istinaden; ‘...Yasa dışı gruplarla ve özellikle FETÖ ile iltisaklı sosyal medya hesapları yayındalar. Bunların pek çoğu yurt dışı merkezli. Yaptığımız suç duyuruları sebebi ile bunların kim olduğunu biliyoruz. Devletimiz de biliyor... Bu hesaplar kongrede Ali Bey’in yanında saf tutmuş görüntüsünü verdiği için Ali Bey rahatsızlık duymuyor bu işten. Bunların Ali Bey’e hiç faydası olamaz. Bunlar ülkeyi tehdit eden büyük bir oyunun parçası. Bugün sosyal medyadaki gençlerin yapmış olduğu saldırılar kendisine dönebilir...’ ifadeleri yer alıyor. Başkan Yıldırım’ın açıklamaları, futbol aracılığıyla oynanabilecek ihtimalli oyunun bir parçası/işareti. Hassasiyeti iyi okumak gerekiyor...
FUTBOLLA GEZİ OLAYLARINI HATIRLAMA
Başkan Aziz Yıldırım’ın açıklamalar bize, 3 Temmuz Şike ve FETÖ ayrıntılarının yanı sıra, ‘Taksim Gezi Parkı’ gibi ülkemizin birlik ve beraberliğe gölge düşürülmeye kalkışılan kirli oyunları hatırlattı. Gezi olaylarına zemin oluşturan terörist gruplarının, futbol taraftarlarını da olayların içerisine çekebilmek için, takım formalarını giyerek taksimde yer almaları, hafızalarından silinmiş değil. Olayların sırasında en çok gündem olan Divan Oteli gibi isimlerin lojistik destek olarak gündem olması. Bugün Başkan Aziz Yıldırım’ın söylemek istedikleri ile yarın olabilecekler için (önlem alınması açısından) önemli bir süreç işliyor manasına geliyor...