Spor branşlarında, herhangi birisinde, örneğin futbolda siz çok iyi olabilirsiniz. Fakat, sahadaki oyunu, iyi niyet taşımayan anlayışınızla, kişisel çıkar ve menfaate çevirseniz, futbolun mükemmeli olmanızın ne önemi kalır, ‘adam’ olamadıktan sonra. Örneğin Almanya. Bugün Milli takımlarındaki iki Türk oyuncuları Mesut ve İlkay ile birlikte, Cenk’i resmen hedef gösterilip, onlara karşı ‘ırkçı’ bir teşebbüs içerisine yelteniyorsa, vah ki, vah, vah. Sıra dışı olmaktan öte, insanlık dışı bir uygulama. İcraatları da bunu tescilliyor...
Neymiş efendim Türkiye Cumhuriyeti Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, neden Almanya Milli Takımı oyuncuları Mesut Özil ve İlkay Gündoğan ve A Milli Takımımızın oyuncusu Cenk Tosun ile görüşüp, fotoğraf çektirmiş. Almanya Futbol Federasyonu Başkanı Reinhard Grindel’in sosyal medya hesabından yaptığı açıklamaya göre, futbolcuların Erdoğan’ı Londra’da ziyaret edip, toplu fotoğraf çektirmesi, Almanya doğumlu Türk oyuncuların ‘seçim kampanyasına alet olması’ manasına geliyor (muş). Ve kendi görüşüne göre de, bu suçmuş. Tam bir ayrımcılık, diğer bir ifadeyle ‘ırkçılık’ yapılıyor. Kendi ayağına ‘sıktığını’, birileri Grindel ve onun gibi düşünenleri hatırlatmalı...
İyi niyet taşımayan ve tamamen yanlı olmakla kalmayıp, fanatizm ve ırkçılığı körüklemekten de öte, tetikleyen bir durum. Almanya başta olmak üzere, teröristlerin yanında yer alarak yıllarca Türkiye aleyhinde propaganda yapan Avrupa ülkelerinin ülkemize karşı kin ve düşmanlığın sergilenmesi, bu tür ‘bahanelerle’ ülkemize bakış açısı ve düşünce yapısını ortaya koymak daha açık ve net bir örnek olamaz!..
Almanya Futbol Federasyonu Başkanının iyi niyet taşımayan açıklamaları, ülkelerinin formasını giyen ve başarı için ter akıtan futbolcuların emeğine saygısızlıktan daha da ağır, onları formasını giydiği ülke taraftarlarına karşı karşıya getirmek, ırkçılığa zemin hazırlamak demek. Reinhard Grindel’in bilmediği bir durum var, o da ülkesinde on kişiden birisinin Türk oluşu. Ondan da öte, diyelim ki Sayın Erdoğan, milli futbolcularla, Cumhurbaşkanı sıfatıyla değil de, siyesi parti kimliğiyle oyuncularla fotoğraf çektirdi. Göz ardı edilen, belki de görmek / hatırlamak istenmeyen bir durum var. O da, bir önceki Cumhurbaşkanlığı referandumunda Almanya’da ‘evet’ sonucunun çıkması. Hazımsızlığın diğer bir nedeni de bu olsa gerek...
Şimdi ne olmalı? Kim ne yaptı ise, yanına kâr mı kalmalı? Kesinlikle hayır! Kendisini Federasyon Başkanı olarak tanıtan Alman şahıs ve onun yandaşı durumundaki uluslararası medya (BBC, CNN gibileri) futbolcuların ziyareti bahane göstererek, bir linç algısı oluşturma çabası, yarın futbol sahası ve dışındaki istenmeyen olayların da baş aktörleri olacaklardır. Almanya’nın, üst ve alt liglerinde oynayan futbolcuların yaşayacakları her hangi bir tatsız olayın sorumlusu olacağını söylemeye bile gerek yoktur sanırım. Eğer kişiselleştirmeyelim dersek, yaşanacak her türlü olayın direkt sorumlusu Almanya Futbol Federasyonu. Eğer bu olaylara seyirci kalınır ise, futbolun uluslararası patronu UEFA da, Almanya’nın suç ortağı olacaktır...