Bugün günlerden Cuma. İslam sevdalıları için manası büyük gün. Güzel düşünüp, güzel konuşmak ve yorum yapmak istiyoruz. Biz bunları düşünürken kafamızı kaldırıp, etrafa bakalım dediğimizde ne oluyorsa, işte o vakit oluyor. Doğru bildiklerimiz batıl aşığı, yanlışlar ise bataklıkta debelleşiyor. Bize ise, şahit olduklarımızı siz değerli okuyucularımızda paylaşmak düşüyor. ‘Şu doğru, bu yanlış’ dendiği vakit, ayrıntılarına girmeye çekiniriz. Bazen tereddüt ederiz. Doğru bildiklerimiz Kur’an-ı Kerim ve Peygamberimizin sünnetiyle ne denli uyumlu. Gerisi teferruat. İşte o an devreye örnekler girer…
CENNET BAHÇESİNDEKİ
HASAN KARAKAYA
Yeni Akit gazetemizin Genel Yayın Yönetmeni, değerli büyüğümüz Hasan Karakaya ağabeyimizin Hakk’a yürüyüşünün üçüncü sene-i devriyesi. Raydan çıkan vagon gibi, Hakk’tan uzaklaşan Allah’ın günahkâr kullarını gördükçe, yeri kolay kolay dolduramayacak Hasan Karakaya ağabeyimizi güzel duygularla anıyoruz.. Onu daha çok arar olduk. Yaşadığımızın hayatın değirmeninde zamanı öğütüp, bitmek bilmeyen istek ve arzuları hesaba kattığımızda, yarın ebedi yolculuğa çıkarken, bu gök kubbenin altında bırakacak neyimiz var acaba? Hasan Karakaya hocamızın bizlere bıraktığı çalışkanlık, dürüstlük ve açık sözlülük mirasıyla kendisini bir kez daha rahmetle yâd ediyoruz. Dostlarının hakkında kaleme aldığı yazılar, onu tam manasıyla anlamayan, anlamak istemeyenlere verilecek önemli mesaj niteliği taşıyor…
Sayın Ersoy Dede, ‘Hasan Karakaya bir söverdi alçaklara, yer gök inlerdi’ başlığı taşıyan Star gazetesindeki köşe yazısı aracılığıyla, samimi duygularını şöyle dillendirmiş; “Üç sene geçmiş Hakk’a yürüyeli… Çok özledim. Onu cennet bahçesinde, en sevgilinin mekânında teslim alan kalp krizi anında yanındaydım. Çaresizlik ne demek en iyi orada gördüm. Ellerimin arasında kayıp gidişini izledim. O Mescid-i Nebevî’de, Ravza-i Mutahhara’da teheccüd namazını kıldıktan sonra verdi son nefesini.. Zalimler alçaklar, etmedik iftira bırakmadı arkasından. Yaşasaydı ne söylerdi acaba bu alçak sürüsü için? Herhalde bir söverdi, yer gök inlerdi. Bugün ne çok ihtiyacımız var o güçlü sese. Ah Hasan Abi Ah.”…