Ahmet Gülümseyen Yeni Akit Gazetesi

İslâm esası, spor ahlâkı ve …

Peygamberimiz (sav) hadis-i şerifte şöyle buyuruyor: “Size iki şey bırakıyorum. Onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız; Bunlar, Allah’ın Kitabı ve...

13 Nisan 2018 | 86 okunma

Peygamberimiz (sav) hadis-i şerifte şöyle buyuruyor: “Size iki şey bırakıyorum. Onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız; Bunlar, Allah’ın Kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” Kur’an ve Peygamber mirasının neresindeyiz? ‘İlim ve irfanın neresinde, azim ve gayretinin hangi aşamasında olduğumuz?’ sorusunu kendi kendimize sorduğumuzda, bulunduğumuz yer, soruların da karşılığı olacaktır. Bu aynı zamanda samimi veya samimiyetsizliğimizin göstergesidir dersek bu, inanın abartma değil gerçeklerle yüzleşmemiz manasına gelir!..

İşte sporumuzun durumu! Spor kendi başına değil, sosyal, ekonomik, politik, psikolojik gibi birçok açıdan, insan hayatını etkileyen unsurları içerisinde barındırıyor. Spor ahlakı, mücadelenin kurallara uygun gerçekleştirilmesi derken, bu tanım ve uygulamanın can damarı, dahası kurallar neye göre nasıl belirleniyor. İşte burada Müslümanlığımızın gereği, İslami esaslar devreye girmesi gerekmekte. Sana, bana, ona göre denildiği vakit, şeffaf bir süreç ortaya çıkar ki, işte o vakit de tartışmanın ötesinde ‘günahın’ içerisine sürüklenmek kaçınılmaz olur ki, Allah (cc) muhafaza. Öyle ise temel alınması gereken İslami esaslar olmalı! Peki, bu nasıl olmalı?..

Yaratılanların en mükemmeli olan insan, günahsız olarak dünyaya gelmiştir. Günahsız olan insan, ergenlik çağından itibaren nefis ve şeytan üçgeninde, günah sürecine girmeye başlar. Hayat mertebesi, günah/sevabında adeta tetikleyicisi olur. Akla şu soru gelebilir: “Tüm bunlarla spor arasında ne tür bağlantı kurulabilir?” Özellikle spor dendiği zaman, akla ilk gelen futbol. Futbol gibi diğer spor dallarında, sporcuların kılık-kıyafetlerinden tutun da üzerinden oynanan bahis/kumar oyunlarına kadar, hangi birinin milli ve manevi, dahası İslam esaslarıyla bağdaşır yanı var? El cevap; hiç biri! Öyle ise, spor adı altında yaşatılan ‘bir kısım’ rezaletlere’ daha ne kadar seyirci kalınıp, vebal/günah üstleneceğiz acaba?..

 Tabii bunları söylerken, hassasiyeti ‘bir kısım’ ifadesiyle ayırt etmemiz, iyi tarafların da olabileceği anlamına geliyor. Ne gibi? Bugünlerde sosyal medyadan paylaşılan örnek hayat hikâyesini, yazımızın kalan kısmında sizlerle paylaşırken, bir de duada buluşalım inşallah; Allah (cc) şu mübarek Cuma gününün yüzü suyu hürmetine, Kur’an ve Peygamber yolundan bizleri ayırmasın, inşallah. Amin…  

MİNDERDEKİ MÜSLÜMAN SPORCU…

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
UNICEF, Filistin’i unutup, gözünü Türk çocuklarının sporuna dikti! 22 Kasım 2024 | 5 Okunma Trabzonspor’un imdadına Milli Takım yetişti 20 Kasım 2024 | 133 Okunma Futbol oynayamayacak olan Ömer ve İsrail vahşetinin suç ortakları… 17 Kasım 2024 | 34 Okunma Çocuklarına spor yaptıran/ yaptıracak annelere mektup (2) 15 Kasım 2024 | 148 Okunma UEFA ve yandaşı İsrail lobisine Beşiktaş ‘masada’ kaybetmemeli!. 13 Kasım 2024 | 190 Okunma