Özel gereksinimli (engelli) bireyler hareket ve egzersizle kaliteli hayata ‘adım’ atarken, sportif başarılarıyla takdir toplamaya devam ediyor. Organizasyonlarda elde edilen derecelerin bizzat sporcuların anlatımlarıyla o denli net, o derecede açıklayıcı ki idareci/yöneticilere önemli mesaj niteliği taşıyor. Aktif sporun içinde yer alan sporculara kulak kabarttığımızda, hayatlarının nasıl değişime uğradığını net bir şekilde anlamak mümkün. 2016 Rio ve 2020 Tokyo Paralimpik Oyunlarında ismini altın madalyaya yazdırarak, sportif başarıda ülkemiz adına yenibir sayfa açan Abdullah Öztürk, sporun hayatını nasıl değiştirdiği ve ay-yıldızlı forma altında ülkemize kazandırdığı madalyalarla ilgili düşünceleri önem taşımakta. Şampiyon sporcumuz Öztürk’ün Anadolu Ajansında yer alan röportajı, bu konuda adeta toplumsal mesaj niteliğinde; "Profesyonel olarak 16 yıldır sporun içindeyim. Hayatımda elde ettiğim her şeyi spor sayesinde kazandım. Masa tenisinde elde ettiğim başarılar sonucu inanılmaz güzel bir hayatım oldu. Projelerle sporu engellilere ulaştırmaya çalışacağız. Aramızdan yeni dünya şampiyonları, olimpiyat şampiyonları neden çıkmasın." Peki, bu...