Hareket ve egzersiz, yaratılmışların en şereflisi (dikkat edin yaşayan denilmiyor) insanın sağlığını koruması açısından önemi, her geçen gün artmaktadır. Teknolojinin getirdiği ve adına yenilik denilen imkânlar, bu sürecin önemini artırmaktadır. Beden sağlığı ‘tehdit’ altındaki bu bireyler için önem taşıyan bu unsurlar, toplumda ‘engelli’ olarak tanımlanan özel insanlar için, daha fazla değer taşımaktadır. Onları kaliteli hayat sürdürebilmeleri için, sosyal hayatın içinde olmalarının önemi İslam esaslarına göre değerlendirildiğinde, daha sağlıklı düşünme ve yol alma imkânı bulunulacaktır. Yapılan araştırmalarda bunu görmek mümkün. Bilimsellik özelliği taşıyan her bir çalışma, bulunduğu süreç yarar, geleceğe ise ışık saçar. Biz ‘inanan’ insanlar için en önemli, hidayet kaynağı Kur’an-ı Kerim ve son Peygamber Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.) hayatı. Allah’ın Resulü buyuruyor, “Sizden biri Rabbiyle konuşmak istediğinde Kur’an’ı anlayarak okusun.” (Kenzu’l-Ummal) Üstad Abdurrahman Dilipak’ın ifade ettiği gibi “Kur’an Allah’ın açıklanmış rızası, bize düşen görev ise, ‘Yaşayan Kur’an olmaktır.”
İslam esaslarına göre hareket edildiğinde, hayat kalitesi ve ebedi kurtuluşa ermemek mümkün değil. Yeter ki davamızda samimi olalım. Sosyal Siyaset Uzmanı Prof. Dr. Ali Seyyar’ın ‘İslam’da Özürlülük Algısı ve Hz. Muhammed’in Engelli İnsanlara (Sosyal Koruma Kapsamına Almasına Yönelik) Uyguladığı Psiko-Sosyal Yöntemler’ başlıklı araştırması, o çalışmalara en anlamlı örnek. Araştırmada, İslam’ın özel (engelli) bireylere bakışında dünya görüşü ve Peygamberimizin tutum ve davranışlarındaki psiko-sosyal ve pedagojik yaklaşımlarının dışa yansıyan temel (hukuk) ilkelerinden bahsedilmektedir. Sayın Seyyar’ın Araştırmasının giriş bölümünde ‘İslam’da özürlü haklarının...