Köşe yazısı yazmak, haftada belirli gün de olsa bu ‘köşede’ düşüncelerinizi paylaşmak, ‘kolay’ mı ‘zor’ mu? Tartışılır... Fakat tartışılmayacak bir husus var ki; o da yazdığınız yazıya ‘konu’ ve o konuya farkındalık kazandıracak olan ‘heyecan’. Dillendirdiğimiz konu ile futbolun Süper Ligini yan yana getirdiğinizde bu anlayışa tıpatıp uyan hafta, 27. hafta oldu. Diğer bir ifade ile malzemesi ‘bol’ kepçeli bir hafta...
Önce Galatasaray Eskişehir deplasmanında maç kaybetti, ardında Fenerbahçe’nin Osmanlıspor karşısındaki puan kaybı. ‘2015-2016 futbol sezonunun heyecanı buraya kadar mı?’ diye düşünürken, Beşiktaş sahne aldı. Kasımpaşa’ya konuk olan Kartal, rakibine mağlup olarak, ‘Benim olduğum yerde, heyecan bitmez...’ mesajı vermiş oldu. Tıpkı, önceki dönemlerde olduğu gibi!..
BU MU SİZİN PROFESYONELLİĞİNİZ...
Beşiktaş’ın Kasımpaşa karşısındaki yenilgisi, hiç de tesadüf değil. Neden? Çünkü daha çok isteyen takım kazandı. Teknik Direktör Şenol Güneş’in 2-1 mağlup olunan maçtan sonra yaptığı açıklama, karşılaşmanın da adeta özeti gibiydi; ‘Rakibin direnci üst seviyedeydi.’ Bu da demek oluyor ki, kazanmayı daha çok isteyen Kasımpaşa, sahadan galibiyetle ayrıldı. Doğru olan da bu değil mi? Hal böyle ise gücenmek, kaygı duymak veya hayıflanmak da neyin nesi!..