İslam dünyası, rahmet ve bereket ayı Ramazan-ı Şerifle şerefleniyor. Allah inancı ile yakınlığı olanlar bu onuru-değerleri yaşarken, insanlıktan nasiplenmemiş mahlûklar, bu içtenlik dolu, insanı insan yapan ‘havayı’ yok etme, huzurun içerisine terör ‘ateşini’ düşürme gayreti içindeler...
İstanbul Vezneciler, sonrasında ise Mardin Midyat. Haçlı zihniyetin taşeronları, kalleşliklerini organize hale getirip, gerçekleştirdikleri terör saldırılarıyla vatandaşlarımız hayatlarını kaybediyor.
Terör belasını şiddetle kınarken, şehit olan vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınları ve sevdiklerine Cenab-ı Allah’tan (cc) sabrı cemil niyaz ediliyoruz. Ülkemizin başı sağ olsun...
¥
‘Bu dünya hayatı, bir oyun, eğlence ve geçici bir zevkten başka bir şey değildir. Ama ahiret hayatı, Allah’a karşı sorumluluk bilinciyle yaşayanlar için çok daha güzeldir. Öyleyse hâlâ akıllanmayacak mısınız? Kur’an/EN’ÂM-32’
Yüce Allah, biz kullarına hayatı bir eğlence ve oyun olarak bildiriyor. Biz, aciz kulları ise, bu oyunun birer oyuncularız. Peki, geçici-fani olarak tanımlanan, misafir olduğumuz dünyada bizler hangi role soyunmuşuz, oynanan oyunun neresindeyiz? Ebedi hayata yatırım için sorgulamakta, dünya gözüyle şahit olduğumuz örnek hayatlardan ders almakta yarar var...
MUHAMMED ALİ SEVGİLİYE KAVUŞURKEN...
Hayat madem oyun, madem bizler birer oyuncuyuz, içinde yer aldığımız süreç ve olaylardan ders çıkarmamız kaçınılmaz. Tabii bu ancak, bizleri yoktan var eden, Allah’ın (cc) emirlerini yerine getirmek ve bizlere sundukları sayısız nimetlerden dolayı bol bol dua ve şükür ile olur...