Spor isminin yer aldığı her yazı dikkatimizi çeker. O spor, amacı dışında, maske olarak kullanılırsa, ayrıntısı ‘dikkat’ kesiliriz. Yeni Şafak yazarı Sayın Yaşar Süngü, ‘Kapalı çalıştırmıyoruz’başlıklı yazısı da onlardan biri. Yazının konusunu hiç de garipsemedik desek yeridir. İşte o içerik “…Üniversite öğrencisi modern denecek tarzda tesettürlü bir kız, (Kendisi kızımın arkadaşı olur, aynı zamanda komşumuz) eğitim ihtiyaçlarını karşılamak için derslerin olmadığı günlerde part time çalışmak için iş arıyor. Geçen hafta İstanbul Anadolu yakasında Ataşehir’de Optimum, Kadıköy Acıbadem’de Nautilus ve Akasya alışveriş merkezlerinde bulunan bazı mağazalara iş başvurusunda bulunuyor. İsimlerini de vereyim; İpekyolu, Zara, Nike, Adidas ve Mango. Hepsinden aldığı cevap şu; Kapalı çalıştırmıyoruz. Benim anlamadığım şey şu; Bu markaların mağazaları mal satarken ‘kapalı yani tesettürlülere mal satmıyoruz’ demiyor. Ama çalıştırmaya gelince yanaşmıyor. Bu kapalı çalıştırmama kuralı mağazaların tercihi mi markanın tercihi mi? Ve nedeni? Bir cevap bekliyorum.” Sayın Yaşar Süngü’ye ilgili firmalardan cevap gelip/gelmeyeceğini bilemem. Sayın yazarımız haklı olarak sormak istediği soruya, kendimizce bir cevap verme gereği duyduk. İsteriz ki, ülkemizin önde gelen firma kategorisindeki müşterilere nasıl bir ‘oyun’ çevirdikleri, vatandaşın verdiği her bir kuruşun kimlerin ‘değirmenine su’ taşıdığını gözler önüne serelim. Ne diyor yazısında Yaşar Bey “Benim anlamadığım şey şu; bu markaların mağazaları mal satarken ‘kapalı yani tesettürlülere mal satmıyoruz’ demiyor…” Bazı yazılar vardır, süreç içinde zaman aşımına uğramanın tam aksine, önem taşır. 10 Mart 2017 tarihli yazımızda ‘Nike’ın başörtüsü ile ne işi olabilir?’ başlığı altında cevap aramıştık! İçeriğinde ise şöyle demişiz; “Atletizm, tenis gibi branşlardaki sporcuları yarı çıplak giyindiren bir firmanın, başörtüsü ile ne işi olabilir?’ sorusu geliyor...