Sporda ‘beden mahremiyetinin’ önemi her geçen gün artıyor. Bir sporcu veya sporcular topluluğunun kılık kıyafet başta olmak üzere, sportif başarıya ulaşması içi her yolun mubah olmayacağı anlayışının, sadece İslam’ın emirleriyle değil, insan fıtratıyla ters düştüğünü, örnekleriyle görmek mümkün. Buna rağmen iş sahadaki uygulamaya geldiğinde, Müslümanlığımızın gerekliliğini yerine getirmek bir yana, olması gerekeni görmek istememek gibi bir ‘hastalığın’ içerisinde yer alınmaya devam ediliyor. Bir sporcunun veya takımın aldığı/alacağı madalyaya giden başarı süreci, sahip olduğu dini inanç ve kültürel değerlerle bağdaşmaması, sadece kişiden daha öte toplumun geleceğini de ilgilendirilen bir etkileşim...