Mecburiyetten başlanılan bir çalışma, bir süre sonra çalışmayı yapan ve yaptıran için de başarısızlığa dönüşür. Öyle olunca da, geride bırakılan zamanda ‘ustalık’ dönemi yakalanmadan, emeklilikle sona erdirilir. Belli bir yaş, emeklilikten sonra ise, ‘Ne iş olsa yaparım!’ mantığı hüküm sürmeye başlar. Kariyer, meslek açısından geleceği düşündüğümüzde, yaptıran ve yapan için ‘Sporu nasıl sanat haline getirebiliriz?’ düşünmeden edemiyoruz. Öyle ya, herkes basketbol, futbol antrenörü, fitness eğitmeni olursa, üniversitelerin beden eğitimi ve spor bölümlerinden (ortalama yüzün üzerinde üniversite, her yıl binlerce öğrenci) mezun oluyor! Sahi, onlar ne iş yapacak? Sonra torpil süreci işletilmeye çalışılıyor.