Süper Ligin 19. Haftası da sona erdi. Her başlangıcın bitişi, bizi ‘duygu’ yüklü görüşlerimizi tetikliyor. Durduramadığımız hayat sürecinden ne bekliyoruz ki? Hepsi bir ‘oyunun’ parçası. Adı spor da olsa, futbol da olsa, alıkoymamalı bizleri ‘asli’ görev ve sorumluktan. Allah (cc) Zâriyât suresi 56. Ayetinde “Ben, cinleri ve insanları yalnızca bana ibadet etsinler diye yarattım’ buyuruyor. Madem duyduğumuz, işittiğimiz, kısacası bildiğimizden sorumluyuz, öyle ise inandığımız gibi yaşamalıyız! Niçin bildiğimiz bir başkasından saklı tutma ‘münafıklığına’ bürünelim, Allah (cc) muhafaza. Spor/futbol müsabakaları sadece bugün değil yıllardır oynanıyor. Bizim gördüğümüz, görmek istediğimizdir. Ligde bir hafta daha tamamlanırken, önemli olan geride kalanlar. Haftanın da ‘skor’ olarak en önemli yansıması Lider Medipol Başakşehir’in Kardemir Karabükspor karşısında elde ettiği farklı galibiyet, Trabzonspor ve Fenerbahçe arasında karşılıklı goller. Toplum menfaatlerine, haftanın ‘hafızalarda’ bıraktığı en önemli yansıması ise, Türkiye Futbol Federasyonu’nun almış olduğu, takımlarımızın yeşil saha ve sosyal medya hesaplarından, Türk Silahlı Kuvvetlerinin Afrin’e düzenlediği operasyona katılan Mehmetçiğe desteği…
KONYASPOR’UN ‘MEHMETÇİK’ KIYAFETİ…
İstikrar ve istikbal mücadelesinin adıdır, bağımsızlık mücadelesi. Amerika’nın Irak’ı işgal ettiği süreçte, masum insanların en çok merak ettiği soru ‘Kuşların nasıl özgürce uçabildiği’ merakıydı. Arap baharı maskesi arkasında saklı, süreçle gün yüzüne çıkan kan ve gözyaşı vardı. Bugün benzer durum Suriye’de yaşanıyor. İslam coğrafyasında haksızlık, hukuksuzluk kısacası kanla beslenen oyun, batılı anlayışın projelerinden yalnızca birisi. Mehmetçik bu oyunu bozmak için Suriye sınır hattında. Bu kadar hassas, bu denli bizi ilgilendiren bir konuda, hangi ezan, bayrak, vatan sevdalısı, haksızlığa karşı sessiz kalabilir ki! İşte o duyarlılığın en anlamlı/önemli duruşunu Atiker Konyaspor ekibi gösterdi. ‘Spor, futbol takımının bu tür işlerde ne işi olabilir?’ sorusunun muhatabı ‘ahmaklara’ sesleniyorum; ‘Artık emir alan değil, kendi kendini yöneten bir Türkiye var’, Allah’ın (cc) izniyle. Kendi içimizde ki hainler ülkeyi yurtdışına kaçıp, bir kısmı yargılanması devam ederken, güzel yurduma yan gözle bakan, siyonist/haçlı zihniyetin taşeronluğunu yapanlar, kendi silahlarımızla yok ediliyorlar. O nedenle futbol sahalarındaki ‘teröre’ tepki anlam ve önem taşıyor. Evet, Atiker Konyaspor teknik direktör ve futbolcular asker üniforması giyerek, ‘Zeytin Dalı Harekatı’nda yer alan Türk askerine destek olmasının önemi büyük. Yabancı oyuncuların da bulunduğu ve, ‘Mehmetçiğe dua’ başlığıyla sosyal medyada yayımlanan video, Uzman Çavuş 26 yaşındaki Mehmet Kuzu’nun ‘Ailene bir mesajın var mı?’ sorusu üzerine, tankın üzerindeyken verdiği ‘Beklemesinler’ cevabıyla başlayıp devam ediyor…
AMEDSPORLU DENİZ NAKİ VE ADEBAYOR
Liglerimizdeki tüm takım ve oyuncuların tamamına yakının Türk askerine, Mehmetçiğe selam gönderdiği mesajlar, ülkemizin güvenliği açısından sınır hareketine katılan askerlerimize moral kaynağı olurken, tıpkı 15 Temmuz’da olduğu gibi, en zor anında nasıl bir/iri/diri/ olacağımızı göstermiş oldular. Tüm bu güzelliklerin yanında düşündürücü, dahası terör propagandası içeren açıklamalar da yaşanmıyor değil. Amed Sportif Faaliyetleri oyuncusu Deniz Naki’nin ‘ayrımcılık ve ideolojik propaganda’ yaptığı için PFDK’ya sevk edilmesi bunun göstergesi. Deniz Naki’nin bu hareketiyle, Medipol Başakşehir’in yıldız oyuncusu Emmanuel Adebayor’un attığı golden sonraki sevincini asker selamıyla gerçekleştirmesini yan yana koyarken, nasıl yorum getirilebilir? İşte, bu sorumuza cevap olacak, Togolu oyuncunun maçtan sonra paylaşımı; ‘Hayatlarını bizim için feda eden askerlerimize, onların ailelerine saygı göstermemiz gerekiyor. Onların kayıplarını telafi edemeyiz ama ben de bulunduğum ülkenin askerlerine bu şekilde saygımı göstermek isterim.” Tablo gayet açık, mesaj oldukça net. Bu görev, dün olduğu gibi bugün de, gördüğü haksızlık/ihanet karşısında sessiz kalıp, şeytanlığı bürünmek istemeyen kulüp yöneticileri başta olmak üzere, bizlere/herkese düşüyor…