Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) darbe girişi sonrasında yüzlerce vatandaşlarımız hayatını kaybederken, binlerce masum insanımız yaralandı. Yapılan bu saldırılar, darbeyi ifadesini küçük düşürecek, terör tanımına uyacak kadar insanlıktan uzak, hain, acımaz ve insanlık dışıydı...
Takvim yapraklarının 15 Temmuz, saatlerin 22:00’yi gösterdiği dakikalarda yapılan terör saldırılarını yazarımız Abdurrahman Dilipak’ın yazısına taşıdığı gibi; ‘Hainler TBMM’ye saldırdılar. Cumhurbaşkanına saldırdılar. MİT’e, Genelkurmay’a saldırdılar.. Emniyet Genel Müdürlüğüne, TÜRKSAT’a saldırdılar..
Darbe bildirisi okuttular TRT’de. Genelkurmay Başkanı’nın boynuna ip geçirdiler. Hava, Kara, Deniz, Jandarma komutanını rehin aldılar.. Halkın üzerine ateş açtılar. Bunu düşman askeri değil içimizdeki nefsini Şeytana satmış Gülenci manyaklar yaptı...’
Ülkenin birlik ve beraberliğine, kendi silahı, tankı, topu ve uçağı ile acımazlıkla saldıran, insanlık suçu işleyen bu vatan hainlerine karşı kim, nasıl tepki gösterdi, yakın veya uzağımızda, kimin nasıl duruş sergilediğini, ihanet sürecinin neresinde bulunduğunu görmemiz lazım...