İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı seçimlerine, şunun şurasında, sadece iki gün kaldı. Amacımız seçim sürecinde yaşananlarla ilgili, bilgi dağarcığımızı şöyle bir gözden geçirmek istiyoruz. Kimlerin ‘siyaset’, kimlerin ‘politika’, daha da ileri giderek (yazdıklarımıza açıklık kazandırmak için) kimlerin her ikisini bir arada (siyaset/ politika) yaptığını anlamaya/anlatmaya çalışalım. Böylelikle spor ile siyasetin ‘işbirlikçilerce’ ‘bal’ gibi bir arada olacağını görmek güç değil. İşin içinde ‘kitle’, için içinde ‘rant’ olmasaydı, işte o vakit 31 Mart seçimlerinin hemen sonrasında, ligimizin önemli takımlarının ‘tribünlerine’ koşup, adeta tribün şov yapar mıydı? İnsan, kendi kendine sormadan edemediği, adı geçen kişi için ‘Ne vakit başkan oldu da (hatırlayın mazbatasını almadan Anıtkabir defterini imzalaması) piyasaya çıktı?’ sorusuna dikkat çekmeden olmazdı!..
Seçimlerin önemi ve neden iptal edildiğini anlamak için, birkaç örneklemeyle devam edelim. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, önceki günkü konuşmasında, ‘Oylar çalındığı için, bu seçimlerin tekrarı noktasında AK Parti olarak Yüksek Seçim Kurulu’na bunu götürmek durumunda kaldık. Çünkü bu sandıkların yüzde 10’u adil bir şekilde sayılmış yüzde 90’u maalesef sandık kurullarındaki yolsuzluklarla usulsüzlüklerle ne yazık ki bu safhaya gelmiştir..’ şeklinde düşüncelerini paylaştı. Sayılmayan o sandıklar sayılsaydı, vatandaş bugün, bir kez daha sandığa gitme gereği duymazdı. Oyunu hakkıyla veren vatandaş, gerçekleştirilen oy ‘hırsızlığa’ karşı çıkmak ve hakkını aramak için iki gün sonra, 23 Haziran’da sandığa gidip, oyuna sahip çıktığını gösterecektir. Yaradan’a inancı olup, kaza ve kadere îman bilinciyle hareket edenler için Allah (cc) Kur’an-ı Kerim’de “Sizin için şer görünende hayır, hayır görünende şer vardır. Siz bilmezsiniz Âllah bilir.” (Bakara Suresi 216) buyuruyor...
31 Mart seçimleri de adeta ‘maskelerin’ düşmesine vesile oldu. Cumhur İttifakının adayı Binali Yıldırım ile Millet İttifakı adayı Ekrem İmamoğlu arasındaki ayrıcalık, birinci seçimden bugüne, başka bir ispata gerek kalmadan bilinmesi, ülke yararına olacak ve seçmenin oyunu etkileyecek. Süreç, adaylar hakkında bilinmesi gereken gerçekleri, adeta gözler önüne serdi. Bunun açıklaması için İmamoğlu medyada yer alan ve her bir olayın karşılığı olan gelişmelerin ‘sadece’ başlıklarına bakmak yeterli olacaktır;
‘Mazbatasını almadan, Anıtkabir ziyareti, Ekrem İmamoğlu İBB verilerini neden kopyalamak ister?, APO’nun heykelini dikeceğiz diyen Selahattin Demirtaş’a övgüler, Batı medyanın son umudu İmamoğlu, Koç’un CHP aşkı, Antrikot edebiyatı yapan CHP’li den VIP kıyameti, İmamoğlu’na FETÖ ve PKK desteği, YSK’ya ihanet, esnafa hakaret ve devletin valisine hakaret, Koç’tan İmamoğlu’na jet kıyağı, Ekrem İmamoğlu ortak yayın moderatörü İsmail Küçükkaya ile buluştu...’ benzer birçok başlık. İstanbul’a hizmet adına yarar sağlamayacak İmamoğlu listesi. Diğer yanda Başbakanlık, Bakanlık, Meclis Başkanlığı, milletvekilliği gibi önemli görevlerde bulunan ve İstanbul’un mevcut hizmetlerini daha ileri taşımak için sayısız projeleriyle 23 Haziran seçimlerinde halkın teveccühünü kazanan Binali Yıldırım Bey...
Sahi, ‘Her iki adayın spor projesi nerede?’ sorusunun kısa ve net cevabı, Sayın Binali Yıldırım’ın, ‘Biz yaptık, yine biz yaparız’ sloganının haklı yansıması olan yüzlerce spor salonu, halkın hareket ve egzersiz yaptığı park, bahçe, yürüyüş ve bisiklet yolları...