Ahmet Gülümseyen Yeni Akit Gazetesi

Sporcularımız hangi dini ritüelin kurbanı?.

Ritüel, uygulamalarda alışkanlık haline gelen hafızalardır. Dini, mesleki, politik, yasal gibi, ritüellerin birçok çeşidine rastlamak mümkün. ‘Spor ile ritüellerin ne bağlantısı olabilir?’ sorusuna...

09 Şubat 2018 | 153 okunma

Ritüel, uygulamalarda alışkanlık haline gelen hafızalardır. Dini, mesleki, politik, yasal gibi, ritüellerin birçok çeşidine rastlamak mümkün. ‘Spor ile ritüellerin ne bağlantısı olabilir?’ sorusuna karşılık ararken, doğru bildiğimiz yanlışlara rastladığımızda, mübarek Cuma günkü yazılarımızda bu konuyu taşımadan edemedik. Tıpkı bayan güreşi rezaleti, tıpkı Nike’nin sporcular için başörtüsü ürünü üretme projesi gibi. Vücudunun tüm hatlarını, giydiği kıyafetle sergileme durumuna gelen bir sporcunun başını kapatma ihtiyacı, hangi içgüdüsel davranış sonucu ve ne derece doğru? Ve bunu fırsata, ticarete dönüşmek, rant peşinde olanlar. ‘Haramın azı da çoğu da bir…’ hassasiyetinden hareketle, spor aracılığıyla nasıl bir ‘etkileşim’ içinde olduğunu görmek mümkün. Özellikle Uzakdoğu sporları olarak tanımlanan branşlarının ‘bazılarında’, dini ritüellerin devam ettirilme ısrarcılığı, genç, saf, temiz beyinlere şüphe düşürme açısından kaygı verici. ‘Hak yoldan ayrılan, şeytanla dost olmaya aday’ gerçeğiyle hareketle, bu düşünce yapısını oluşmaması için, problemin kaynağının ne olduğu bulunarak, gerekli ‘neşterin’ vurulması kaçınılmaz. Doğruya ulaşmanın ne kestirme ve kesin sonucu, söz hakkını konunun uzmanına bırakmak. Uzakdoğu sporlarındaki dini ritüelleri, kendi branşında uzman olan Ali Akbulut hocamızla paylaştık. Akbulut’un “İslam dini açısından bir ‘beden ve ruh eğitimi tekniği’ olarak sporlarla uğraşmak uygun görülmüş hatta övülmüştür. Yüzmeyi, cirit atmayı, koşuyu her Müslümana tavsiye eden Peygamberimiz, başka tanrılara secde ettirilen bir sporu tavsiye etmiş olabilir mi?” sorusuyla aradığımız Uzakdoğu Sporlarındaki dini ritüelleri ağırlıklı sohbetimizi, satır başlıklarıyla siz değerli okuyucularımızla paylaşmak istiyoruz;   

EY SPORCU MÜSLÜMAN, 

TEHLİKENİN FARKINDA MISIN? 

‘14 yaşından beri sporun içerisindeyim. 1996 yılından itibaren kendi geliştirdiğimiz VASEKA yöntemi ile Uzakdoğu sporlarını İslami hale getirmeye çalışıyoruz. Burada önemli olan bu dînî ve felsefî unsurlardan hangilerinin bizim dinimize ve kültürümüze uygun olup olmadıklarının belirlenmesidir. Örneğin; Aikido’da olduğu gibi sporcuların birbirlerine karşı secdeye benzer bir ritüeli yerine getirmelerinin İslam Dini açısından doğru olduğunu söylemek mümkün değildir.”

‘RÛKU’ VE ‘SECDE’ 

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
UNICEF, Filistin’i unutup, gözünü Türk çocuklarının sporuna dikti! 22 Kasım 2024 | 21 Okunma Trabzonspor’un imdadına Milli Takım yetişti 20 Kasım 2024 | 133 Okunma Futbol oynayamayacak olan Ömer ve İsrail vahşetinin suç ortakları… 17 Kasım 2024 | 34 Okunma Çocuklarına spor yaptıran/ yaptıracak annelere mektup (2) 15 Kasım 2024 | 148 Okunma UEFA ve yandaşı İsrail lobisine Beşiktaş ‘masada’ kaybetmemeli!. 13 Kasım 2024 | 190 Okunma