Sporcunun ölümüyle ilgili bugün yazımıza konu olan husus, kalp durması, beyin travması gibi fiziksel etkenler değil, ‘şan, şöhret, para, madalya…’ gibi ‘nefsi’ etkileyecek ruhi sarsıntılar. Bu sürecin kaynağını, biz insanoğlunun Kur’an-ı Kerim’in emirleri ve peygamberimizin örnek hayatından uzak yaşaması oluşturmakta. Özellikle, profesyonel spor yapanlar kadar, sporun eğlence aracı boyutunu abartıp peşinden sürüklenenler. Gazetemizde ‘cuma’ günleri detaylandırdığımız bu tür yazılarımızda, dün Beraat Kandili dolayısıyla (tevafuk olsa gerek) Mesnevi bahçesinden bir hikâyeyle, bizler gerekli dersi almakla kalmayıp, toplumsal mesaj olması düşüncesiyle, ‘hikâyeyi’ paylaşmak istedik. Hayırlara, beraatımıza (kurtuluşumuza) vesile olsun inşallah:
ESARETTEN HÜRRİYETE(*)
Bir tâcirin, kafesinde mahsup, güzel bir papağan vardı ki, onu çok seviyordu. Bir gün tacir, Hindistan tarafına ticaret için hazırlığa başladı ve cömertliği sebebiyle de hizmetkârlarının arzularını sorarak onlardan sipariş aldı. Bu arada çok...