Her sporcunun hedefi, girdiği müsabakada derece yapmak, ülke yönetici ve idarecilerin düşüncesi ise, katılım sağlanan yarışlarda sporcunun rakipleri karşısında üstün gelmesine alkış tutmak. Ne ilginçtir ki; söz konusu sportif başarı/derece olunca, herkes kendine gör ‘hak’ ve ‘hakikat’ çizgisi belirlemeye devam ediyor. Peki, sürecin ‘ölçüsü’ ne olmalı? Bugün ülkemizi temsil eden ve ‘milli’ olarak tanımlanan takımlarımız/sporcularımız, sahadaki mücadelesinde Kur’an ve Sünnet ölçüsüne ne denli uygun hareket ediyorlar? Örneğin; sporcunun giydiği kıyafetten, aşırı antrenman/yüklenmeye bağlı olarak vücutta yaptığı tahribata kadar. Daha başka, kızlı-erkekli karma spor eğitimi, kız öğrencilere erkek, erkek öğrencilere kadın eğitmen verilmesi gibi....