“Kardeşlerim! Belaların insan üzerine dev dalgalar halinde geldiği bir zamanda yaşıyorsun. Şehrinin sokaklarından şehvet akıyor, AVM’ler masiyet mahşeri, ekranlar fuhuş albümü, sinema mankenlerinin vücutlarını arz yeri, yöresel ürünlerin tanıtımı bahanesiyle tertiplenen festivallerdeki konserler ise teşhir arenası…” şeklinde başlıyor İhsan Şenocak Hocaefendi, gençliğe hitaben yazmış olduğu mektubuna. Ve devam ediyor; “Kardeşim! Küresel ahlak yobazları eğer kurdukları bayan voleybol takımlarıyla gerçekten kız çocuklarının spor yapmalarını arzulamış olsalardı, bayan sporcuların kıyafetlerini erkeklerinkinden daha dar ve daha kısa olacak şekilde belirlemezlerdi. Onların asıl amacı, kadınların spor yapması değil, şehvetperestler tarafından vücutlarının seyretmesidir” şeklinde devam ediyor ve “Kardeşim! Şehvet yangını her yeri sarmadan, ayağa kalk ve yarınlarımız adına bir şeyler yap. Yap ki İslam topraklarından azınlığın dini olmasın!” şeklinde tamamlanıyor…
VOLEYBOLDA FİLENİN SULTANLARI MI?
Sultan kelimesi, Türk Dil Kurumunun sözlüğünde 1. İsim, tarih Müslüman, özellikle Sünni hükümdarların kullandıkları unvan, padişah ‘Kanuni Sultan Süleyman.’ 2. Padişahların erkek ve kız çocukları ile anne ve eşlerine verilen unvan ‘Naciye Sultan Hürrem Sultan.’ Şanlı tarihimizin ortak değerleri için kullanılan ve takdir edilen ‘sultan’ ismi, sanki marifetmiş gibi bayan / kadın voleybolcular için kullanılıyor. Bugün o voleybolcular, giydikleri kıyafetlerle spor yapmaları, sıradanlaştırılmaya çalışıyor. Tarihe mal olan sözünde ne diyor sahabe; ‘İnandığınız gibi yaşamıyorsanız, yaşadığınız gibi inanmaya başlarsınız.’ Jimnastik, Buz Pateni, Halter, Atletizm, Güreş ve daha adını sayamadığımız birçok spor branşında, kadınlar ‘sportif başarıda’ ön plandalar(mış!). Toplumun en önemli varlığı, Allah’ın bize emaneti olan kızlarımız / kadınlarımız, birçok alanda ‘boy’ gösteriyor. ‘Daha iyisi, daha iyisi’ ş...