Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması 15 Temmuz gecesi uygulamaya kalkıştığı hain saldırının üzerinden tam iki haftaya aşkın süre geçti. Darbe adı altındaki terör saldırı gecesi, öncesi ve sonrası, yaşananların hainlik boyutu ile unutulacak gibi değil. Allah’ın (cc) yardımı, halkın ve duyarlı emniyet mensuplarının dirayeti sayesinde gerçekleşememesine, ne kadar şükretsek azdır....
Amerika güdümünde-korumasındaki terörist başı, açıklamalarına halen devam ediyor. Tasmasının elinde bulunduğu ülkedeki (Amerika) söylemlerine bakıldığında, son kozları ne ise o oynanmalıymış. Dini kendisine maske edinerek, hain planlarını 40 yılı aşkın süredir sinsice yapan, son hamlesini 15 Temmuz gecesi gerçekleştirmeye kalkışan anlayışın piyonu, son haykırışları (hakaret ve ihanet) devam etse de, inşallah bu son çırpınışları olacak...
Hainler plan yapmaya çalıştığı süreçte, planların üzerinde, bizleri yoktan var eden, Allah’ın (cc) hesabı olduğu unutulduğu için, tüm hesaplar o kanlı gece de geri tepti. Milli iradenin, insanlıkla bağdaşmayan saldırısı boşa çıktı. Müslüman Türk halkı, muhacir konumundaki Suriyelisi, Filistinlisi, Bosnalısı kısacası Ümmet ile birlikte meydanlardaki nöbetine devam ediyor. Ta ki Reisi Cumhur’un ikinci emrine kadar...
•
Ülkemiz zorlu bir süreçten geçiyor. Gecenin en karanlık anında, sabahın aydınlatıcı gününe kavuşması için üzerimize düşen, görev ve sorumluluğumuz ne ise gerçekleştirmek gibi bir zorunluluğumuz var. Hain bir terör saldırısı ve emniyet, eğitim, yargı, spor.... Kısaca her tarafa sızmış ayrıştırıcı ve yıkıcı bu hain yapıda, kimin ne denli bağlantısı var ise ayırt edilmesi kaçınılmaz...
Fetullahçı Terör Örgütü’ne (FETÖ) bağlı bir grup cuntacının askerin kalkıştığı kanlı darbe girişimin ardından tüyler ürperten iddialar da gündemde. Darbe girişiminin başarılı olması durumunda, örgütün öldürmeyi düşündüğü 50 kişilik listede, gazetemizin İcra Kurulu Başkanı, değerli büyüğümüz Mustafa Karahasanoğlu ve yazarlarımızla birlikte, yine kıymetli ağabeyimiz Selim Çoraklı’nın da yer aldığını gördük...
İnsan düşünmüyor değil! Terör saldırılar madem, malum anlayış tarafından ülkenin birliği ve bağımsızlığına yapılmakta, hain saldırılara karşı koyup şehadet şerbeti kim içmek istemez ki? Gönül isterdi ki tüm bunların yaşanmaması. Yaşanıyorsa da, hainlerin kâbus olarak gördüğü, o fetih listesinde kim yer almak istemez ki? Hainlerin hangi vakit, yer ve zamanda ne yapacağı belli olmaz! Bu demek oluyor ki, görev ve sorumluluk hiç bitmez, her zaman devam ediyor!...