Bugünlerde sıkça isimleri dillendirilen kelimeler; Güreş, bayanlar ve spor. Neden? Sadece ‘Bayan Güreşinin’ tarihsel sürecine bakmanız, önemli ipucu olacaktır. Ülke olarak, güreş (erkekler) branşında uluslararası spor organizasyonlarında ki başarı, birilerini harekete geçirdi. Bu ‘pastadan’ nasıl bir pay çıkarılır diye! Tabii batının en önemli kozu, maddi/ekonomik veya manevi/inanç konusunda, toplumu nasıl ‘erozyona’ uğratırım yönünde, kurnaz ve sinsice çalışmaları. Bunun en kestirme yolu ise, ülke nüfusunun sahip olduğu yaş (genç/yaşlı) konusunda strateji/yöntem üretmek. Geleneksel sporlar (okçuluk, aba güreşi, mas güreşi gibi) ve geleneksel oyunlar (mangala, misket, halat, kabak çember, topaç gibi) yok etme (tamamen tarihi bağı koparma) gayesi ile modern sporların başlangıcı olan 1900’lu yılların başından tam 80-90 yıl sonra ortaya konan ve bugün hız kesmeden uygulanan bir proje, bayan güreşi. Geleneksel sporlarımız unutuldu tamam (bunun nedenleri ayrıca sorgulanmalı), sormak istiyorum; Bayanların yapacağı bir başka bir branş yok mu? Var tabii onlarca. Öyle ise bayanların ‘güreştirilmemesi’ konusunda ısrarcılığımızdan vaz mı geçeceğiz? Eğer toplumun değerleri, gözümüzün önünde ‘bir bir’ yok ediliyorsa, vazgeçmek mümkün değil. Çünkü, Türkiye eski Türkiye olmadığı gibi, Dünya 5’ten büyüktür…
Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy, vefatının 80’inci yılında dualarla ‘yad’ edildi. Yeni asımlar için geride bıraktığı en önemli hatıra, bağımsızlığın nişanesi İstiklal Marşımız. Şairimizin Müslüman Türk milletine armağan ettiği ve ‘Korkma Sönmez bu şafaklarda yüzen Alsancak’ dizeleriyle başlayan İstiklal Marşımızda yer alan ‘Ruhumun senden ilahî, şudur ancak emeli; Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli. Bu ezanlar, ki şehadetleri dinin temeli, Ebedî, yurdumun üstünde benim inlemeli…’ dörtlüğünde belirtildiği gibi. Üstad Akif ‘Değmesin mabedimin göğsüne namert eli…’ derken, bugün akla ne geliyor, sizce? Bugün ‘çağdaş, laik’ denen kelimelerin içi...