Beden eğitimi ile sporu birbirinden ayırt etmediğimiz takdirde, insanın üzerinde yaptığı milli ve manevi tahribatı düşünmek bile istemiyor insan. Niçin sorusu ise, tahribatın boyutuyla alâkalı. Doğruyu görmek istememek için, kör veya sağır olmak gerekiyor. Kaybolup giden değerlerimiz. Hadi kalplerimiz nasırlaştı da, vicdanlarımızın da hali mecali kalmayacak kadar duyarsızlaşması, hüzünlendiriyor insanı. Kadın veya erkek fark etmeksizin, sporcuların sadece kılık kıyafeti ve yoğun antrenman programlarından dolayı gerek fiziksel ve gerekse manevi açıdan nasıl tahribata uğradığını, kitaplaşacak sayıdaki...