Spor kelimesinin içi, amacı dışında doldurulmadığı vakit, pimi çekilmiş ‘bomba’ halini alır. Bomba kelimesini kullandığımızdan, bir anda ‘celallenmemek’ gerek. Vereceğimiz bir örnek, sanırım ne demek istediğimiz hususuna açıklık getirir. Nasıl ki bir bıçakla, bir ekmek/meyveyi dilimleyip ‘paylaşma’ aracı olarak kullanabilir, o bıçakla siz bir insanın hayatına kasteder, katil de olabilirsiniz. İyi niyet taşımayan ve kendisine rant elde etmek isteyenlerin sporu/futbolu araç olarak kullananları düşündüğümüzde akla nasıl ki kumar, şiddet, küfür, ahlaksızlık v.s üzerinden ki ulaşmak istedikleri hedefler gelmekte, sporun temel başlangıç/içeriğini oluşturan hareket ve egzersizi, insana yararı olan araç olarak görmek de mümkün. Bu amaçla yola çıkılıp, eğitmen/tesis/malzeme gibi şartlar oluşturulduğunda, birçok insanımızın hastalığına merhem, çözümsüzlüğüne anahtar, çıkmazına ise pusula olduğunu bizzat şahit olanlardayız, elhamdülillah…
KAFASIYLA KULAÇ ATIYOR
Bir gün, toplumda engelli olarak tanımlanan dezavantajlı, özel çocukları havuza getiren anne ve babalarla tribünlerinde sohbet ederken, veli grubu içerisinde bir hanımefendi, ani çıkışla ‘Beyefendi gruba bir şeyler anlatmaya çalışıyorsunuz, ama havuz içerisinde bir çocuk boğuyor’ şeklinde sert tepki gösterdi. Arkamı dönüp havuz tarafına baktığımda, vücudunun tamamı suyun içinde sadece kafasıyla yüzen çocuğu farkettim. Bu tür manzaraya alışık olduğumuz için, tekrar velilere dönüp, sadece kafanı kullanarak, üstelik olimpik havuzda (elli metre) yüzen çocuğun yakınının kim olduğunu sorduğumda, bir hanımefendiden ‘benim’ cevabını verdi. Kendisine, az önce bir velimizin ‘Çocuk boğuluyor…’ çıkışına karşın, çocuğu boğulan bir anne olarak neden soğukkanlı hareket edip, aynı tepkiyi göstermediğini sordum! Aldığımız cevap ‘Benim çocuğum beş yıldır yüzüyor. Doğuştan rahatsızlığına bağlı olarak, tekerlekli sandalyede hayatını idame ettiriyor. Yap...